Bakıcı kadınlar işkence ettikleri her çocuk için ayrı ceza alacak

Haber Giriş : 28 Ekim 2005 10:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yuvada kalan çocuklara kötü muameleden tutuklanan 5 kişiye, işkence suçundan dava açılması bekleniyor. Suçun işkence sayılabilmesi için belirli bir süreçte ve sistematik olarak uygulanması gerekiyor. İşkencenin çocuklara yapılması ise cezayı artırıyor.

Malatya Çocuk Esirgeme Yurdu'nda ortaya çıkan çocuklara işkence görüntülerinin ardından şimdi de olaya adı karışan kişilere açılacak davanın konusu tartışılıyor. 0-6 yaş grubu çocuklara kötü muamele yaptıkları televizyon görüntülerinden saptanarak tutuklanan 5 bakıcı kadın hakkında açılacak davanın işkence suçundan olacağı tahmin ediliyor. Buna göre bakıcılar 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak ve sistematik olarak dövdükleri her çocuk için ayrı ayrı ceza verilebilecek. Ancak İnfaz Kanunu'na göre cezaevinde yatış süresine sınırlama getirildiği için bir bakıcı toplamda 150 yıl ceza alsa bile en fazla 28 yıl hapis yatacak. Hukukçular bir suçun işkence sayılabilmesi için belirli bir süreçte sistematik olarak uygulanması gerektiğine dikkat çekerek, işkencenin yeni Türk Ceza Kanunu'nda cezasının artırıldığını ifade ediyor. İnsan Hakları eski Başkanı ceza hukukçusu Doç. Dr. Vahit Bıçak da dayak ve kötü muamelenin çocukların psikolojisinde yetişkinlere göre daha büyük tahribat meydana getirdiğini ve yasanın bu sebeple bu suçun çocuklara karşı işlenmesi halinde daha ağır ceza öngördüğünü kaydetti. Öte yandan hukukçular, dayak görüntülerinin gizli kamerayla çekilerek yayınlanmasının özel hayatı ihlal kapsamında yer almadığını savunuyor. İşlenen suçun açığa çıkartılması amacıyla elde edilen gizli kamera görüntülerinin mahkemece delil olarak dikkate alınacağı ifade ediliyor. Yuvadaki dayak ve kötü muamelenin ispatı ve sorumluların cezalandırılmasında çocukların ve tanıkların ifadeleri de önemli rol oynayacak.

Marmara Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Gökçen, yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) işkence suçunun cezasının artırıldığını ve kapsamının genişletildiğini söyledi. Gökçen, TCK'nın 94. maddesinde işkence suçunun "Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine yol açacak davranışlar" şeklinde tanımlandığını belirterek, bu davranışların sistematik olarak belli bir süreç içinde işlenmesi durumunda işkence suçunun oluşacağını aktardı. İşkence suçunun cezai yaptırımını büyük oranda artıran yeni TCK'ya göre bu suçun cezası 3 yıldan 12 yıla kadar hapis. Ancak işkencenin çocuklara karşı işlenmesi halinde ceza ağırlaştırılarak 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Kanuna göre suçun çok sayıda kişiye karşı işlenmesi durumunda kaç kişiye işkence yapılmışsa suçluya her mağdur için ayrı ayrı ceza veriliyor. Yasaya göre çocukların dövüldüğünü bilmelerine rağmen gerekli önlemleri almayan kurum yöneticileri hakkında da işkence suçundan dava açılabilecek. Öte yandan hukukçular, çocuk yuvasındaki dayak görüntülerinin gizli kamerayla çekilerek yayınlanmasının özel hayatı ihlal kapsamında yer almadığını belirtiyor. İşlenen bir suçun açığa çıkarılması amacıyla elde edilen gizli kamera görüntülerinin mahkeme tarafından delil olarak dikkate alınacağı ifade ediliyor. Çocuk yuvasındaki dayak ve kötü muamelenin ispatı ve sorumluların cezalandırılmasında çocukların ve tanıkların ifadeleri de önemli rol oynayacak.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber