Anayasa komisyonu din ve vicdan hürriyetini görüştü

TBMM Anayasa Yazım Komisyonu'nda, din ve vicdan hürriyetinin, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet, öğretim, uygulama ve tören yapmak sureti ile dinini ve inancını yaşama, açıklama ve yayma hürriyetini de kapsayacağı benimsendi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Mayıs 2013 20:15, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Meltem Yılmaz - TBMM Anayasa Yazım Komisyonu'nda, din ve vicdan hürriyetinin, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet, öğretim, uygulama ve tören yapmak sureti ile dinini ve inancını yaşama, açıklama ve yayma hürriyetini de kapsayacağı benimsendi. AK Parti ve BDP, buna eğitimin de eklenmesini önerirken, CHP ve MHP ise karşı çıktı.

TBMM Anayasa Yazım Komisyonu, AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin başkanlığında toplandı, ''Din, vicdan ve inanç hürriyeti (özgürlüğü)'' başlıklı maddeyi görüştü.

Komisyonda, herkesin din, vicdan ve inanç hürriyetine (özgürlüğüne) sahip olacağı; bu hürriyetin, inanma, inanmama ve inancını değiştirme hürriyetini de içereceği konusunda mutabakat sağlandı.

Bu hürriyetin, tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet, öğretim, uygulama ve tören yapmak sureti ile dinini ve inancını yaşama, açıklama ve yayma hürriyetini de kapsayacağı benimsendi. AK Parti ve BDP, buna eğitimin de eklenmesini önerdi.

MHP, öğretim ve uygulama kavramlarının, aynı zamanda eğitimi de kapsadığını ifade ederek, eğitim kavramına bu fıkrada ayrıca yer verilmesinin dini eğitim verme amacını çok aşan bir anlam taşıyabileceğinin de görüldüğünü belirtti. Eğitime ilişkin anayasada ayrı bir maddenin bulunduğunu ifade etti.

CHP ise öğretimin, eğitimi kapsamadığını; öğretimin aile tarafından çocuğa dini öğretmeyi içerdiğini ve kamu kurumlarında eğitimi kapsamaması gerektiğini kaydetti.

-Din kültürü ve ahlak eğitimi-

Komisyonun benimsediği diğer fıkralar ise şöyle:

Hiç kimse, ibadet, dini uygulama ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacak; ya da bunları yapmaktan men edilemeyecek dini inanç, düşünce ve kanaatlerinden ve inancının gereklerini yerine getirmekten ya da getirmemekten dolayı kınanamayacak, suçlanamayacak ve farklı bir muameleye tabi tutulamayacak.

Devlet, işlem ve eylemlerinde bütün din ve inançlara karşı tarafsız olacak; din, inanç ve kanaatlerin çeşitliliğine dayalı toplumsal çoğulculuğa saygı gösterecek.

Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterecek. Din eğitimi ve öğretimi kişilerin kendisinin, küçüklerin ise kanuni temsilcilerinin isteğine bağlı olacak.

Din kültürü ve ahlak eğitimi ve öğretimi, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacak. BDP ise bu cümleye karşı çıktı. AK Parti ve MHP, ''Din kültürü ve ahlak eğitim ve öğretimi, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır''; CHP ise ''Din ve din kültürü ve ahlak eğitimi, küçüklerin yaşına uygun olacak biçimde verilir. Seçmeli din ve din kültürü eğitim ve öğretimi çoğulcu, nesnel ve eleştirel olmak zorundadır'' önerilerinde bulundu.

CHP ve MHP, bu maddede yer alan eğitimle ilgili hükümlerin eğitim ve öğretim hakkı maddesinde yer alması gerektiğini ifade etti.

AK Parti ve MHP, ibadet ve dini törenlerin ancak kamu düzeni; CHP ve BDP, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amaçlarıyla sınırlanabileceği önerilerini getirdi.

BDP, dini hizmetlerin sağlanması için kamu kaynaklarının kullanımında devletin adil bir dağılımı sağlamakla yükümlü olması, elverişsiz konumda olan farklı inanç grupları lehine pozitif ayrımcılık hükümleri uygulanmasını istedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber