MEB'de, Bakan onayıyla ilçe müdürü atamaları

Ülkemizde makama göre adam yerine adamlara makam yaratılmaya çalışıldığı sürece hiçbir ilerleme kat etmemiz mümkün olmaz.

Taşra yöneticilerine rotasyon yolunun görüldüğü bir dönemde bakan onayıyla koltuk doldurmalar hız kazandı.

Onlarca değil yüzlercesinden bahsediliyor.

Bir çok yönetici nereye gideceğimin hesabını yaparken hangi kıstasa göre yapıldığı belli olmayan (aslında belli) bir uygulamayla boş kadrolar dolduruluyor.

Bu kadrolar da hiç yabana atılacak kadrolar değil. İstanbul'un en gözde ilçelerinin İlçe Müdürlüğü kadroları bile Ramazanın ilk günü dolduruldu.

Bu etik olmayan, eşitliğe aykırı olan hak gaspı niteliğindeki atamalar bari bu günlerde yapılmasaydı diye düşünmüyor değil insan.

Bu koltukları doldurmak için rotasyon sürecini bekleyen İlçe Müdürleri yada İl Müdür Yardımcılarına karşı yanlış yapılmamış mıdır? Onların hakları gasp edilmemiş midir?

Bu atamalar yapılırken gözetilen kıstasları bizler bilsek de yüzlerce İlçe Müdürünün hakkı olan bu koltukların işgal edilmesi bir yana şube müdürleri içerisinde bu koltuklara atanmayı bekleyen binlerce şube müdürünün varlığı neden inkar edilmektedir?

Bakanlığın yaptığı bu atamalar hukuki gibi görülse de eşitlik, adalet, hak, hukuktan dem vuranların ne kadar samimi olduklarını ortaya koyar niteliktedir.

Bakan Hüseyin Çelik döneminde bine yakın okul müdürlüğü kadrosu 657 sayılı kanunun 76.maddesi kapsamında doldurulurken yapılan eleştirilerin bir benzeri bu dönemde Şube Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü kadrolarında yaşanacak gibi görülmektedir. Bunların ilk belirtileri de görülmeye başlamıştır.

Bakanlığın siyaseti bu denli ön plana çıkarması Türk Milli Eğitim Sistemine yarar değil zarar getirecektir. Bunu bir türlü idrak edemeyenlerin elindeki MEB gelecek için umut vaat etmemektedir. MEB yapması gereken açık ve nettir: Kariyer ve liyakat ilkelerini gözeten objektif kriterlere bağlı bir atama modelini yerleştirmek ve uygulamak.

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi