Türkiye'de alkolizm her 10 yılda iki kat artıyor

Haber Giriş : 17 Kasım 2007 21:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Arıkan, verilerin Türkiye'de alkolizm sorununun her 10 yılda ik i kat arttığına değinerek, Türkiye'nin alkolizm haritasının çıkarılması gerektiğini söyledi.

Alanya'da düzenlenen Adsız Alkolikler 2. Uluslararası Türkiye Büyük Toplantısı'na konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Zehra Arıkan, "Türkiye'nin alkolizm haritası çıkarılmalıdır. Çünkü alkolizm, mücadele edilmesi gereken gerçek bir hastalıktır" dedi.

Gazi Üniversitesinin Ankara'da 23 yıldır süren veri toplama çalışmaları olduğunu anlatan Arıkan, şunları söyledi:

"1984 yılında yapılan araştırmada alkolizm tehlikesinde bulunan kişi sayısı nüfusun yüzde 0.9 oranını oluştururken, bu oran 1994'de yüzde 1,8'e, 2004'de ise yüzde 3'e yükseldi. Veriler, Türkiye'de alkolizmin her 10 yılda 2 kat artış kaydettiğini göstermektedir. Bu büyüme, olayın ciddiyetini anlamamız açısından önemli bir sonuçtur. Bu nedenle Türkiye'nin alkolizm haritası çıkarılıp, mücadele yöntemleri belirlenmelidir. Tekel bayilerinin verilerine bakıldığında Türkiye'nin en çok içki satılan illeri belirlenebilir. Ama bunların gerçek alkolikler tarafından mı yoksa sosyal içiciler tarafından mı içildiği bilinmemektedir. Türkiye'de bu alanda bir çalışma bugüne kadar yapılmamış. Ancak, yapılmalı."

Alkolizmin vücudun çeşitli fonksiyonlarını bozan bir hastalık olduğuna işaret eden Prof. Dr. Zehra Arıkan, şu bilgileri verdi:

"Alkolizm, beyindeki ödül sistemini bozan bir hastalıktır. Bu, isteğe bağlı bir hastalıktır. İçme isteğine engel olamamaktan kaynaklanır. Beyin, dopamin salgılar. Ödül sistemi bunu besler.Alkol alındığında ilk zamanlarda daha çok dopamin salgılanır. Ancak, içki miktarı arttıkça bu salgılama azalır. Azaldıkça da içme isteği artar. O yüzden belirli bir zamandan sonra alınan az alkol kişilere yeterli gelmemeye başlar. Yeterli dopamin salgılanana kadar insanda içme isteği oluşur. Bu durum, bazı kişilerde 24 saate yayılan bir içme isteğini bile beraberinde getirir. Bu da artık alkolik olunduğu anlamına gelir. Bu aşamadan sonra beyindeki ödül sisteminin bozulması nedeniyle vücuttaki tüm dengeler bozulmaya başlar. Erkeklerde, sertleşme sorunundan erken boşalmaya, unutkanlıktan, dikkat verememeye, karaciğer yetersizliğinden, kaygı ve depresyonu kadar çeşitli sorunları beraberinde getirir. Alkolizmin kadınlardaki etkileri daha da yıkıcıdır. Doğumda sorun, cinsel isteksizlik yaşarlar ve erkeklerde görülen rahatsızlıkların tamamı onlarda da görülür."

Bunların, hiç alkol alınmayacağı anlamına gelmediğini belirten Prof. Dr. Arıkan, alkolizm tehlikesinin haftada bir bardak rakı veya şarap, ya da bir şişe biradan fazlasının alışkanlık haline gelmesiyle görülmeye başlayacağını, bu standardın üzerine çıkarak düzenli içenlerin bir gün alkolik olacağını ifade etti.

Alkolizme geçişin en belirgin özelliğinin az içememe ve yoğun istek duyma olduğunun altını çizen Prof. Dr. Zehra Arıkan, "Az içememek alkolizmin en önemli habercisidir. (Ben sosyal içiciyim. İstediğim zaman içerim istediğim zaman içmem) diyenlerin çoğu kendini kandırıyordur. Haftalık limitin üzerine çıkıp bunu sürekli ve düzenli hale getirdiğinizde sorun başlamış demektir" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber