Kamu Kesiminin temel problemi üzerine bir değerlendirme

Haber Giriş : 22 Aralık 2004 01:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yorum yazan: Baygeldi

Belki kamunun temel problemi şudur diye bir tespit yapacak olsak, yüzlerce "temel" problem sayabiliriz. Bu yazıda, kamunun çoğu organının haberdar dahi olmadığı hedeflere göre çalışma ve kalite anlayışının yokluğunu irdelemek istiyorum. Aslında toplam kalite, amaçlara göre yönetim, misyon, vizyon...gibi kavramlar kamunun dahi kayıtsız kalamayacağı ölçüde dünyada kabul gördü ve kamuya özgü yüzeysellik ve sembolizm içerisinde, açıkça söylemek gerekirse "dostlar alışverişte görsün" anlayışıyla bazı uygulamalara konu oldu.

Kamu kurum ve kuruluşlarında kalite kaygısı var mıdır? Misyon, vizyon söz konusu mudur? Doğru işi yapma kavramı gündemde midir? Hedeflere yönelik bir çalışma anlayışı mevcut mudur? Ben şahsen bu sorulara HAYIR cevabı verilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Kamuda "işlerin yerine getirilmesi", "işin doğru yapılması" ve daha baskın bir olgu olarak "gelecekte başına bela almama" kaygısı en temel anlayışlardır. Konuyu daha müşahhaslaştırmak için şu örnekleri vermek istiyorum:

1-Maliye Bakanlığı çalışanları; ülkenin vergi gelirlerinin artması, gelir dağılımı açısından vergi politikasının düzenleyici işlev görmesi, verginin adaletli bir şekilde tabana yayılması gibi hedefleri yaptıkları her iş ve işlemde ön planda tutmakta mıdırlar?

2-SSK; sosyal güvenlik sisteminin iyi işlemesi, açıkların oluşmaması, prim üretiminin yaygınlaşması hedefine yönelik bir mantaliteye sahip midir?

3-Türk Telekom; Türkiye'nin teknolojiden maksimum istifadesini, kaliteli ve uygun fiyatla hizmet verme gibi hedeflere kilitlenmiş midir?

4-Sağlık Bakanlığı çalışanları insanımızın sağlığını varlık amaçları olarak görmekte midir?

Örnekler çoğaltılabilir. Bu amaçların var olması, denetlenmesi, ödül sisteminin kurulması Türkiye için ne kadar uzak görünüyor değil mi?

Mevcut manzarada kamu çalışanları; çalışmalarının karşılık bulmasının sadece "torpil" sistemine bağlı olduğunu düşünmekte, kendilerini yetiştirecek bir ortam ve mantalite bulamamakta, vatandaşa hizmeti bir amaç olarak düşünmemekte, kurumlar hedeflerden kopuk bulunmakta, günü kurtarmak gaye olmakta, personel verimliliği hiç bir surette esas alınmamaktadır.

Kamu personel reformuyla birlikte; verimlilik reformu, hedef reformu, mantalite reformu, kalite reformu...da yapılmalıdır. Sayın Ömer Dinçer, çok zor ve çetrefilli bu konuda mutlaka kamuoyu desteğini arkasına almalıdır.

(Sonraki yazı=Özel sektörün temel problemi: İnsanı makine gibi görme)

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber