Akillerin reçetesi demokratikleşme

Akil insanlar iki aylık ‘toplumsal terapi’ maratonunun sonuna geldi. Haziran ortasında Başbakan Erdoğan’a sunulması beklenen ‘çözüm reçetesi’ndeki öncelikli beklenti: Tüm bölgelerde total demokratikleşme. Yedi bölgeden de çıkan mesaj ise şu: Çözümü silahlar değil, siyaset üretsin!

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 02 Haziran 2013 08:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hakkı KURBAN / ANKARA

Çalışmalarına iki ay önce başlayan 63 akil insan, 9'ar kişilik heyetler halinde 7 bölgede toplumun çeşitli kesimleriyle görüştü. Hafta başında yapılacak son buluşmaların ardından tüm heyetler raporlarını yazmaya başlayacak. Haziran ortasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunulması öngörülen raporlarda, tespitlerle birlikte, çözüm önerilerinin de sıralanması öngörülüyor. AKŞAM, raporların yazımı öncesi akil insanların nabzını tuttu. İşte, hükümete de rehberlik etmesi öngörülen tespitler:

■ MEHMET ALİ EKMEN (GÜNEYDOĞU HEYETİ SEKRETERİ): Nihai raporumuzu 15 güne kadar tamamlarız. Raporumuzda, sürecin sağlıklı yürümesi için bize iletilen birçok beklenti, talep ve değerlendirme olacak. Biz şunu gördük: Çok daha yüksek taleplerle karşımıza çıkacağını düşündüğümüz insanlar bile, bir bebeğe özenir gibi bu sürece özeniyorlar. Taleplerini de daha minimal ifadelerle dillendiriyorlar. Türkiye'nin üniter bütünlüğü içinde demokrasiyi güçlendirecek birtakım hususlar dile getirildi.

■ ABDURRAHMAN KURT (DOĞU ANADOLU ÜYESİ): Önümüzdeki hafta raporu hazırlayacağız. Bu çalışmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. İlk defa toplumun çeşitli kesimleri bütün illerde bir araya gelerek ülkeye ilişkin ortak fikir beyan ettiler ve sorunları tartıştılar. Tahminimizden de verimli geçti. Doğu Anadolu'da, ayrışmanın tam aksine birleştirici bir çalışma oldu. Raporumuzun ana fikri; 'Demokrasi, herkese eşitlik ve özgürlük, eşit vatandaşlık' olacaktır. Keşke CHP ve MHP de bizimle olsaydı; bu sürecin Türkiye'yi büyüten ve birleştiren bir süreç olduğunu görselerdi.

■ ÖZTÜRK TÜRKDOĞAN (AKDENİZ HEYETİ ÜYESİ): Haziran ortasına kadar raporumuzu yazarız. Gördüğümüz ana tablo şu: Akan kanın durması noktasında herkes hemfikir. İkincisi, Kürt meselesi çok önemli ama bununla birlikte, 'demokratikleşmeyle sorunların çözülmesi' konusunda genel bir konsensüs olduğunu gördük. Alevilerin ve farklı kesimlerin de rahatsız olduğu şeyler var. İfade ve örgütlenme sorunu, uzun tutukluluk, haksız yargılama konularında adım atılması isteniyor. Vatandaş, süreçle ilgili daha fazla bilgi istiyor. Bazı kesimlerin yeni Anayasa konusunda endişeleri var. Ama ana fikirde sorunların demokratikleşmeyle çözülebileceği vurgulandı. Hükümetin Suriye politikasını eleştirenler çok oldu.

■ PROF. DR. EROL GÖKA (İÇ ANADOLU HEYETİ ÜYESİ): Gözlemimiz şu: Kimlik siyasetleri ciddi bir ayrışmaya yol açmış. O yüzden bu süreç çok olumlu oldu. Gördüğüm kadarıyla, sürece yüzde 50-60 aralığında koşulsuz destek veren bir grup var. Türkiyeci Kürtler içinde de yüksek bir hoşnutluk var. Yüzde 20'lik kaygılı destekçiler var. Geriye kalan yüzde 20-30'luk grup içinde yüzde 10'luk kesim kesinlikle sürece karşı. Yeni Anayasa sürecinde daha çok konuşan Türkiye'nin ortaya çıkması ve daha katılımcı bir demokrasi olmaksızın büyük toplumsal meselelere çözüm bulunamayacağı konusundaki değerlendirmeler raporumuza yansıyacaktır.”

Kimlik inkarının bitmesi istendi

PROF. DR. BASKIN ORAN (EGE HEYETİ ÜYESİ): Raporumuzu önümüzdeki hafta tamamlarız. Bana göre, Kürtler kendi kimliklerinin inkarının bitmesinden başka hiçbir şey istemediler. Bugün o inkarın bittiğini biz ilan ettik. Bu da, akan kanın durması aşamasının ardından, ikinci aşama olan reformların yapılması aşamasıdır. Bu süreçte en büyük sıkıntı, bizim AKP'nin bir uzantısı gibi algılanmamızdı. Oysa ben daveti, hem süreç hem de Başbakan'ın seçilmiş padişah olarak ortaya çıkması konusundaki eleştiri hakkımı saklı tutarak kabul etmiştim. Başbakan'dan, bizi halkla münasebete salarken, işimizi zorlaştırmamasını isterdim. TC yazılı tabelaları indirerek ulusalcıları haklı duruma getirmemelerini, Gezi Parkı'nı talan edip işimizi zorlaştırmamalarını, Alkol Yasası'nı çıkarıp, 'Bir gün burası İran olacak' diyenleri kuvvetlendirmemelerini isterdim. Sayın Başbakan, çok hayırlı bir işe başladı; kanın durması ve reform süreci konusunda; ama bizim işimizi zorlaştıracak her türlü işi de yaptı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber