Astım, gelişmiş şehir hastalığı oldu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Mayıs 2008 11:28, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

- Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve Astım Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Kalaycı, modern yaşam şartlarının sağladığı korunaklı koşullar ve hava kirliliğinin astım gelişimine zemin hazırladığı uyarısında bulundu.

Kalaycı, "Astım, tedavisi olan bir hastalıktır. Ancak, çeşitli bitkiler, bıldırcın yumurtası, mağara tedavileri, biyorezonans yöntemleri, kişiye özel genetik yaklaşımların astım ve alerji tedavisinde yeri yoktur" dedi.

Kalaycı, solunum yollarının kronik bir hastalığı olan astımın, genellikle ataklar ve iyilik dönemleriyle seyrettiğini söyledi.

Astımın genellikle çocukluk çağında başladığını, erişkinlik döneminde tanı konulanların büyük çoğunluğunun rahatsızlığının çocukluktan kaldığını anlatan Kalaycı, astımın gelişmiş ülkelerde en sık görülen çocukluk çağı hastalığı olduğuna işaret etti. Kalaycı, görülme sebepleri tam olarak açıklığa kavuşturulamasa bile genetik ve çevresel faktörlerin bir arada bulunmasından kaynaklandığının düşünüldüğünü söyledi.

Astım gelişimine zemin hazırlayan çevresel faktörler arasında modern yaşam şartlarının sağladığı korunaklı koşullar, hava kirliliği, tütün dumanı, beslenmeyle ilgili koruyucu etkenler ve enfeksiyonların tetikleyici etkilerinin sayılabileceğini belirten Kalaycı, hastalığın belirtileriyle ilgili de şunlara işaret etti:

"-Tekrarlayan hırıltı ve hışıltı,

-Gece uykudan uyandıran öksürük,

-Egzersiz, aşırı gülme veya ağlamadan sonra ortaya çıkan hışıltı veya öksürük,

-Alerji yapan veya hava kirliliğine yol açan unsurlarla karşılaşıldıktan sonra ortaya çıkan öksürük, hırıltı ve daralma hissi,

-Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların göğse inmesi veya soğuk algınlığının 10-15 günden uzun sürmesi.

Astımlı hastaların hemen hemen her türlü sporu yapabileceklerini, bu kişilere özellikle yüzme sporunun önerildiğini belirten Kalaycı, "Sadece dalma sporuyla uğraşmalarını önermiyoruz" dedi.

Bu hastalık için alerji aşılarının nadir kullanıldığını, bu aşının, seçilmiş az sayıdaki vakada uzman önerisiyle uygulanabileceğinin altını çizen Kalaycı, halk arasında yaygın olan tedavilerle ilgili de şu uyarılarda bulundu:

"Astım, tedavisi olan bir hastalıktır. Tedavide bilimsel olarak kanıtlanan yöntemlerin dışına çıkmak yanlıştır. Halk arasında sıklıkla gündeme gelen bitkisel tedavilerin ve geleneksel yaklaşımların astım tedavisinde etkili olmadığı bilimsel yöntemlerle kanıtlanmıştır. Çeşitli bitkiler, bıldırcın yumurtası, mağara tedavileri, biyorezonans yöntemleri, kişiye özel genetik yaklaşımların astım ve alerji tedavisinde yeri yoktur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber