Babacan: Zaten matematik bilgisi yok istikrarı da bozacak

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 20 Şubat 2011 09:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP ve MHP'nin iktidar olacaklarına kendilerinin de inanmadığını belirten Devlet Bakanı Babacan, 'Öyle olsa ekonomi politikaları böyle olmaz' dedi ve ekledi: Aile sigortası başta olmak üzere birçok konuda hesap hatası yaptılar. Böldüm çarptım ama onun hesabı olmuyor

ABDÜLKADİR SELVİ / PARİS

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Ali Babacan, muhalefet partileri CHP ve MHP'nin iktidar olacaklarına kendilerinin de inanmadığını savundu. Babacan, "Ben CHP'ye MHP'ye bakıyorum iktidara giden bir partinin ekonomi politikaları böyle boş olmaz" dedi.

SÖYLENEN DEĞİL HESAP ÖNEMLİ

CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aile sigortası ile ilgili açıklamasında "hesap hatası" yaptığını belirten Babacan, "Ben CHP'nin dediklerine çok bakmam ama bunu duyunca alıp, çarptım. TÜİK'den öğrenin dedim. Ortalamasını alınca 36 milyar, 600'yle çarpınca 24 milyar tutuyor. Hesap hatası yaptılar" diye konuştu.

GÖZÜKEN TEK PARTİ İKTİDARI

Seçimlerde AK Parti'nin tek başına iktidarının gözüktüğünü belirten Bakan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak seçime daha 4 ay var. Başbakanımız maç 90 dakika der, bazen de uzatmaya gider. 94.Dakika olur, 95 olur der. Ona göre çalışıyoruz." Babacan G-20 Ekonomi Bakanları toplantısı için geldiği Paris'te kendisini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Babacan'ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

CHP'DE BİR EKİP ÇALIŞMASI YOK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sizin, aile sigortası hesabına ilişkin sözlerinize cevap vermiş

Cari açık demiş, işsizlik demiş ama hesaba girmemiş.

Sizce CHP bu hatayı niye yaptı?

Bütçede 14 milyarın üzerinde sosyal yardımlara ayrılan pay var. Kendi aralarında pek konuşmuyorlar, bir ekip çalışması yapmıyorlar.

MERKEZ'E İSİM BELİRLEMEDİK

Merkez Bankası başkanı kim olacak?

Hiç kimseyle konuşmuyoruz. Son zamanlarda hızlı değerlendirme yaparız.

Durmuş bey

Yaş sorunu var.

IMF 10 yıl önce 3+1 imza atarken şimdi benle yetiniyor

CHP'ye Kemal Dervişi önerir misiniz?

Onlar konuştular galiba. O artık CHP'nin kararı. Kendi aralarında anlaşabilirler mi bilmiyorum. Onların kararı.

Kemal Derviş'in açtığı yoldan AK Parti yürüdü diyorlar.

Kemal Bey Dünya Bankası'nda çalışmış bir insan. O günkü hükümet içinde uluslar arası camianın güvenebileceği bir insan yok. O gelince uluslar arası piyasalarda güven oluştu ve o zaman 3 liderin imzasıyla IMF ile anlaşma yaptılar. Bizim dönemimizde ben 10 defa niyet mektubu imzaladım ama bir defa sizin başbakanınızın imzası olsun demediler. Kağıt üzerinde proğramla ilgili çok şey yaptılar ama önemli olan uygulama.

CHP yardımın tek elden dağıtılmasını öneriyor.

C- Bu IMF ve Dünya Bankası'nın 2002yılı reçetesinde olan bir şey. Biz bunu çalıştık ama bıraktık. Çünkü tek elde olmuyor.

Nüfusumuz 85 milyonda takılabilir

Başbakan'ın 3 çocuk ısrarının demografik bir yönü mü var?

Bugün itibariyle nüfusumuz genç ama 10 sene 20 sene 30 sene sonra için trendler çok olumsuz. İş kaygı verici bir noktaya doğru gidiyor. 80-85 milyonda nüfusumuzun takılma ihtimali var.

Yaşlanan nüfus var birde işsizlik sorunu var.

Her yıl 500-700 bin gencimiz iş gücüne katılıyor. İşsizlik oranımız en son yüzde 11. Geçen seneye göre bayağı düştü. ILO üyesi ülkeler arasında işsizliğin en fazla düştüğü ülkeyiz. Bizde işsizlik niye çok?

1- Esneklik konusu. Bizim işgücü piyasamız çok katı. AB'de işe girmek çok kolay, işten çıkmak çok kolay.

2- Eğitim politikalarımızla işgücü piyasamızın çakışmaması.

İşadamı geliyor ben adam alacağım diyor. Ama işe uygun eğitimli adam bulamıyorum diyor. Biz YÖK'le bunu yeni YÖK Başkanı döneminde konuşmaya başladık. Gerginlik, kavga oluyordu YÖK'le daha önce. Daha yeni yeni YÖK'le, Milli Eğitimle, Çalışma Bakanlığı görüşüyor, bunları konuşuyor.

3- Sosyal yardımlarla istihdam politikalarının örtüştüğü yerlerde problemlerimiz var.

Ekonomiye 100. yıl 2023 vizyonu koyduk

Ekonomiyle ilgili perspektifiniz

2023 perspektifi koyduk.

2023'e kadar iktidarda mısınız?

Türkiye'nin hedefi bu olmalı dedik. Gönül arzu eder ki, AK Parti politikaları, AK Parti vizyonu devam etsin dedik. Seçime giderken de 2015 hedefleri demeyeceğiz 2023 hedefleri diyeceğiz.

Cumhuriyetin 100 yılı...

2023'ü seçmemizin nedeni o. Bir uluslar arası kuruluş diğer ülkelere göre Türkiye seçeneği üzerine analiz yapmış.

Yüzde 5 büyümeye göre kur değişmeyecek 2014'te Kanada'yı geçecek diyor.

Seçime giderken ekonominin etkisi ne olur?

Seçime giderken ekonomi pek problem değil. Meteoroloji Genel Müdürü havalar bozuk olunca, hava durumları çok izleniyor, internet sitemize çok giriliyor dedi. Ekonomide de işler iyi olunca TV'lerde ekonomi proğramları izlenmiyor. Piyasalar kötü olsa, dolar artsa, borsa oynasa. Ev kadınları bile izler. Biz piyasaları gözlerken döviz bürolarını izleriz. Önemli bir göstergedir. Artık döviz büroları kalmadı, ek bir iş daha yapıyorlar.

Kayıtdışı büyük sıkıntı babam da şikayetçi

Babanızda işadamı. Durumu nasıl görüyor?

Babam memnun. En büyük şikayeti kayıtdışılıktan. Kayıtdışılık dürüst çalışana en büyük zarar. Kayıtdışılıkla dürüst çalışan ezilmiş oluyor. Rekabete zarar veriyor. Fatura kesmediği için senin verdiğin fiyattan yüzde 18 düşük veriyor.

Dünya krizden çıktı mı?

Bizim milli gelirimiz kriz öncesini geçti. Amerika hala çıkamadı. Ama biz kriz öncesine göre ilerideyiz. Zaten bankacılık sektörümüz hiç kriz görmedi. Dünyada krizin kaynağı bankacılık sektörüydü, bizim bankalarımız görmedi. Ama işsizlik kriz öncesine dönmedi.

Tüketici benzin fiyatlarından şikayetçi.

Dünyada petrol yüksek.

Düşme imkânı yok mu?

Biz arttırmıyoruz 12 ay boyunca arttırmadık. Enflasyon olduğu halde, büyüme olduğu halde benzinden alınan ÖTV'yi değiştirmiyoruz. 1.58 iken bu kurdan ithal ediyoruz sadece kurdaki artıştan yüzde 13 maliyet artmış oldu. Vergiyi indirme marjımız yok. Daha fazla faiz. İndirdiğimiz vergiden çok daha fazlası yüksek faiz olarak vatandaşa döner bütçe açık verir, istikrarsızlık yüksek faiz, benzini ucuzlatalım derken yüksek faizle vatandaşımız bedel öder.

Devlet eli daha ucuz

Kılıçdaroğlu, devletin yardım dağıtması yerine yoksulun da tüketici haline gelmesini öneriyor.

Devlet eliyle dağıtılan ürünler toptan alınıyor, ucuza mal ediliyor. Bir kamyon zeytin yağı almakla, perakende almak aynı mı? Hayatın içinde gelmeyince, ticaretin içinden gelmeyince böyle yanlışlar yapılıyor.

Minnet duygusu oluşturuyorlar vatandaşta deniliyor?

İşin özünde böyle bir niyet yok. Biz bu yardımı yapalım da millet bize bunu yapsın diye bir şey yok. Ama uygulamada yapılan bazı hatalar böyle bir algı oluşturdu. Bunu kabul etmek lazım. Ama hemen önlemi alındı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber