YÖK Yasası değişikliğinin gündemde olduğu bugünlerde bir bilim adamımızın 30 yıllık akademik hayatında yaşadıkları

YÖK Yasası değişikliğinin gündemde olduğu bugünlerde bir bilim adamımızın 30 yıllık akademik hayatında yaşadıkları

TÜRKİYE'DE BİLİM ADAMLIĞI

4 Nisan 1969 tarihinde Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi'nde başladığım kariyerimde doktora hocamın 1975 yılından itibaren ısrarla istediği o güne kadarki topladığım ve yayınlanmamış bitki koleksiyonlarımın listesi ve kürsü müdürü hocanın 1978 yılından itibaren ısrarla istediği yayınlanmamış bitki koleksiyonlarını vermemem nedeniyle 1978 yılında aforoz edilmiştim. Bu aforoz nedeniyle kürsü ve Türkiye'deki hemen tüm meslektaşlarım selamı, konuşmayı, odama gelmeyi kesmişler ve yayınladıkları araştırmalarda kaynaklarına yayınlarımı almamaya başlamışlardı. Bu ortamda YÖK'ün kurulması ile birlikte değişen yönetimler sonucu fakülte ve bölüm yönetimleri de değişmişlerdi. Yeni yönetim bir asistan ile bir profesör arasındaki sürtüşmede profesör tarafında yer aldı ve 1982 yılında fakülteden gitmem istendi ve 1983 yılı Şubat ayında Gazi Üniversitesi'ne girmek zorunda kaldım.

Girdiğim Doçentlik sınavlarında jüri üyelerinin başvurduğum bilim dalı dışında soru sorması üzerine 24 Aralık 1982 tarihinde açtığım davada 8 Haziran 1983 tarihinde doçent olduğum gerekçesi ile 16 Şubat 1984 tarihinde konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye gerek olmadığına kararı verilmiştir.

Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'ne dekan olarak, kadrosu Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde olan ve oradan izinli olarak bu göreve gelen bir profesör atandı.. Bu dekanın atanmasını sağlayanlar ise benimle uğraşan biri dekan olan kişiler idi. Gazi'deki dekan 2 dönem yani 8 yıl yaptığı dekanlık esnasında 1983-1990 yılları arasında aldığı emirleri uygulayan kişi oldu ve 1990 yılında profesör olana kadar 7,5 yıl doçentlik kadrosuna atanmamı ve doçentlik maaşı almamı engelledi.

1983 ve 1984 yıllarında birinde jüri başkanı oluğum 2 sınavda sınav kağıtlarını ben okumadan sonuçlar açıklandı. İtirazlarımın sürmesi üzerine emekli olana kadar birkaç sınavın dışında hiçbir jüriye konulmadım. 2 tez danışmanlığı dışında hiçbir danışmanlığa getirilmedim.

24 Ocak 1986'da açılan doçentlik kadrosuna uygun görülmemem üzerine 8 Eylül 1986 tarihinde açtığım dava bir çok aşamadan sonra 30 Nisan 1992 tarihinde branşım ile ilgili jüri oluşturulmadığı için iptal edildi. Ancak bu karar 22 Ekim 1990 tarihinde profesör olduğum için bir işime yaramadı.

1987 yılında neden doçentlik kadrosu verilmediği ortaya çıktı ve yardımcı doçent kadrosunda olmam nedeniyle bölümden dekanlığa ve oradan da rektörlüğe yardımcı doçentlik süremin uzatılmayacağı yani üniversiteden atılma kararı yazıldı. Ancak yetkili bir kişinin devreye girmesi ile bu yazılar iptal edilip, süre uzatıldı.

18 Aralık 1987 tarihinde açılan 2 doçentlik kadrosuna daha önce öğrencim olmuş ve yeni doçent olan kişiler atandı. 6 Nisan 1988 tarihinde açtığım dava 7 Nisan 1993 tarihinde aleyhimde sonuçlandı. Yani 1990 yılında profesör olmama rağmen 1993 yılında hala doçentlik kadrosuna layık değildim.

1987 yılında Türkiye Elektrik Kurumu çevre danışmanı olarak benimle 1 yıl daha çalışmak istediğinde, TEK'e rektörlükçe verilen cevapta doçent Turhan USLU'ya izin vermiyoruz ama size şu yardımcı doçenti tavsiye ediyoruz deniyordu.

1987 yılında Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün yapmamı istediği araştırma talebine üniversite yönetimi tarafından izin verilmedi.

26 Mayıs 1989 tarihinde profesörlüğe yükseltilmek için yaptığım başvuru işleme konulmayınca 18 Eylül 1989 tarihinde dava açtım. Mahkeme 2 kez yürütmeyi durdurma, 1 ara karar (11.10.1989, 22.12.1989 ve 11.5.1990) ve 21 Aralık 1990 tarihinde de lehimde karar verdi. 10 Temmuz 1990 tarihinde Savcılığa rektör hakkında suç duyurusu yapılmış, YÖK, Danıştay, TBMM, Başbakanlığa yapılan şikayetlerden sonra 22.10.1990 tarihinde profesörlük unvanı elde edilebilmiştir. Bu arada fakülte 26 Ekim 1990 tarihinde hakkımda soruşturma açmayı da ihmal etmemiştir.

8 Temmuz 1991 tarihinde rektör hakkında açılan tazminat davası 6 Temmuz 1995 lehime sonuçlanmış, ancak tazminat davasının kişi hakkında değil, kurum hakkında açılması gerekliliği vurgulanarak karar Yargıtay tarafından bozulmuştur.

Yapılan baskılar nedeniyle anayasal şikayet hakkımı kullanarak Mayıs 2000'den sonra yetki makamlara durumu bildiren mektuplar yazmam üzerine de hakkımda YÖK tarafından 2 ve Gazi Üniversitesi tarafından 7 soruşturma olmak üzere ortalama 45 günde bir soruşturma açıldı. Biyolog olmama rağmen Kastamonu Orman Fakültesi'ne sürüldüm, 2 kez üniversite ile ilişiğim kesildi. Kastamonu'ya sürülme sonrası odamın kapısı kırılıp eşyalarım dışarı atıldı. Mahkeme kararı ile döndükten sonra da 9 ay oda verilmedi. 15 Ocak 2003 tarihinde emekli olmamdan sonra da 1 soruşturma (güvenlik görevlisini atlatarak fakülte bürosundan gizli belge çalma iddiası ile) evrakı geldi ve YÖK'ün kamu görevinden çıkarılma (gizli belge açıklama iddiası ile) cezası geldi. 2004 yılına girerken 2001 Ocak ayından başlayan Kastamonu sürgünü esnasındaki 5 aylık yolluk ve tazminatlar ile İdare ve Asliye Hukuk Mahkeme kararlarına rağmen Temmuz 2001'den başlayan 7 aylık maaşlarım üniversite tarafından hala verilmemiştir. Emekli olduktan sonra mahkeme kararına uymak için göreve çağıran üniversiteye cevabım aşağıdadır.

4 Eylül 2003

GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ
ANKARA

İlgi : 25.8.2003 tarih ve B.30.2.GÜN.0.70.71.03/6849-12294 sayılı yazınız
Konu : Göreve başlama

Ankara 11 notu İdare Mahkemesi kararına uyar gözükmek için yazdığınız yazıyı aldım.
1. 2001 yılında Kastamonu Orman Fakültesine sürülmem, 1. İdare Mahkemesince hukuk dışı bulunmuştur.
2. 2001 yılında Üniversite ile ilişiğimin kesilmesi, 7. İdare Mahkemesince hukuk dışı bulunmuştur.
3. 2002 yılında Üniversite ile ilişiğimin 2. kez kesilmesi, 7. İdare Mahkemesince hukuk dışı bulunmuştur.
4. 2002 yılında Kademe İlerlemesinin durdurulması cezası, 3. İdare Mahkemesince hukuk dışı bulunmuştur.
5. Son olarak Üniversitenizin teklifi ile YÖK'ün 2003 yılında verdiği Kamu Görevinden Çıkarma cezası, 11.
İdare Mahkemesince hukuk dışı bulunmuştur.
Diğer verdiğiniz cezalar mahkemelerce gözden geçirilmektedir.
Bu durumda ;
1. Üniversitenizin 25.8.2003 tarih ve B.30.2.GÜN.0.70.71.03/6849-12294 sayılı yazısının ne anlama geldiğini,
2. Hukuki süreçte üniversitenizin hukuk dışı işlemlerle neler kaybettiğini,
3. Yaptığınız hukuk dışı işlemler ( mahkeme kararları ile kanıtlanmış veya mahkemelere götürülmemiş ) ile bir
bilim adamının çalışma azminden neler kaybettiğini,
4. Türkiye ve KKTC kıyı bitki örtüsü ve korunması gereken kıyılar konusunda tek uzmanın üniversiteden
defalarca uzaklaştırılması ile ülkenin neler kaybettiğini
Soruyor ve konu ile ilgili cevabınızı bekliyorum.

Bu sorulara hala bir cevap gelmedi.

2000-2003 yıllarındaki baskılarda rol oynayanların listesini aşağıda vermek istiyorum.

Rektör Prof. Dr. Rıza AYHAN
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin AKTAŞ
Prof. Dr. Hasan VURDU
Prof. Dr. Zekiye SULUDERE
Y. Doç. Dr. Sabri ÜNAL
YÖK soruşturmacı Prof. Dr. Doğan TUNCER
Soruşturmacı Prof. Dr. K. Yaşar KOPRAMAN
Soruşturmacı Prof. Dr. Erdoğan ESİN
Soruşturmacı Prof. Dr. İsa ÖZKAN Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bşk.
Soruşturmacı Prof. Dr. Cemil YILDIZ Ekim 2002' den itibaren Dekan
Soruşturmacı Prof. Dr. Ahmet YAŞAR Kimya Bölüm Başkanı
Soruşturmacı Doç. Dr. Şem'i İKTÜEREN
Soruşturmacı Prof. Dr. Hasan VURDU Kastamonu' da Dekan
Soruşturmacı Prof. Dr. E. Semih YALÇIN G.Ü. Eğitim Bil.Enstitüsü Müdürü
Soruşturmacı Prof. Dr. Şerif AKTAŞ
Tutanak görevlisi Prof. Dr. Hayri DUMAN Nisan 2002' den itibaren Bölüm Bşk.
Tutanak görevlisi Prof. Dr. Suat KIYAK Eski Biyoloji Bölüm Başkanı Yrd.
Tutanak görevlisi Doç. Dr. Abdullah HASBENLİ Biyoloji Bölüm Başkanı Yrd.
Tutanak görevlisi İlyas DEMİREL Fakülte Sekreteri
Tutanak görevlisi Figen KAYA Eski Biyoloji Bölüm Sekreteri
Tutanak görevlisi Nurhan EKŞİ Fakülte Personel Şefi
Tutanak görevlisi Hale ERGÜRCAN Fakülte Güvenlik Görevlisi
Tutanak görevlisi Hasan TUĞLU Fakülte Muhasebe Memuru
Tutanak görevlisi Mustafa ÜNSAL Fakülte Muhasebe Memuru
Tutanak görevlisi Neslihan GÜLER

Prof. Dr. Turhan USLU
www.turhanuslu.net