Danıştay: Kesin delil olmadan memurun sicili bozulamaz

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 20 Aralık 2006 07:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay, ideolojik ve şahsî sebeplerle memurların mağdur edilmesini önleyecek önemli bir karara imza attı. Keyfî sicil raporu düzenlemenin hukuka aykırı olduğunu belirten Yüksek Mahkeme, olumsuz kanaatin somut bilgi ve belgeye dayanması gerektiğinin altını çizdi.

Danıştay, memurların tayin ve terfisinde büyük önem taşıyan sicil notu konusunda örnek bir karar aldı. Şahsî kin ve husumete dayalı kanaatlerin hukuka uygun olmadığını belirten Yüksek Mahkeme, sicilin yasaya ve objektiflik prensibine uygun doldurulması gerektiğini vurguladı. Olumsuz görüşe etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılması mecburiyetinin altını çizdi.

Danıştay 2. Dairesi'nin kararına dayanak teşkil eden olayın geçmişi 1998 yılına dayanıyor. İzmir'de Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nde çalışan mühendis Bülent Akkaya, amirleriyle ters düştü. Üst üste birkaç teftiş geçirdikten sonra, vidanjör plakası yazma, Tahtalı Barajı'nda göle gelen insanları kovalama ve abone işlerinde su saati okuma gibi görevlere verildi. Her defasında yürütmeyi durdurma kararlarıyla geri döndü. Bunun üzerine olumsuz sicil notu verilerek sürgün edildi. Üzüntüden mide kanaması geçiren Akkaya, amirlerinin kendisi hakkında 'şahsi kin ve husumete dayalı keyfî yorumlarla olumsuz sicil raporu düzenlediklerini' belirterek dava açtı. İzmir İdare Mahkemesi başvuruyu reddedince dava Danıştay'a taşındı. Temyiz müracaatını inceleyen 2. Daire, önce mahkemenin kararını onadı. Ancak hukuk mücadelesini ısrarla sürdüren Akkaya, karar düzeltme talebinde bulundu. Dosyayı yeniden ele alan 2. Daire, eski içtihadını değiştirerek yerel mahkemenin kararını davacı lehine bozdu. Sicil raporunun olumsuz doldurulması için somut bir bilgi ve belge bulunmadığına dikkat çeken Yüksek Mahkeme, kararını şöyle özetledi: "Uyuşmazlık konusu sicilin, hukuka ve sicilin objektif doldurulması gerektiği yolundaki ilkeye aykırı olarak düzenlendiği anlaşıldığından aksi düşünceyle verilen idare mahkemesi kararında hukuksal isabet görülmemiştir."

Ayrıca kararda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca çıkarılan Sicil Yönetmeliği hatırlatılarak, sicil raporlarının düzenlenmesinde bu yönetmelik hükümlerinin dikkate alınması istendi. Yönetmeliğin 17. maddesine göre, sicil raporu düzenlenen memurlar hakkında, dış görünüş, zeka derecesi, kavrayış kabiliyeti, azim ve sebatkarlık, dürüstlük, sır saklamada güvenilirlik ve beşeri münasebetlerdeki başarı gibi özelliklerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Memurlar hakkındaki sicil raporlarının hazırlanmasında keyfilikten uzak durulması istenen kararda şu açıklamaya yer verildi: "Sicil raporları, her yıl için yeniden düzenlenen, ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını yansıtan ve tüm bu hususların yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belgedir. Sicil raporlarındaki kanaatin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğu ise sicillerin objektifliği ilkesinin sonucudur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber