Danıştay'dan hakim ve savcılara destek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Mart 2009 11:47, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin, bazı hükümlerinin yürütmesini durdurdu.

YARSAV, 24 Ocak 2007 tarihli söz konusu yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 2 ve 5. Dairesi müşterek heyeti, yönetmeliğin 5. maddesinin "Müfettişlere Bakan, Başkan ve iş bölümü çizelgesine göre yetkilendirildikleri alanlarda başkan yardımcıları dışında hiçbir yerden emir verilemez" şeklindeki 2. fıkrası, "Görev sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar" başlıklı 24. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Kanunlarda açıkça düzenlenen konular takdir hakkı kapsamında değerlendirilmez" tümcesi ve 90. maddesinin 3. fıkrasındaki "...gerek görüldüğünde mesaisinden Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinde yararlanılıp yararlanılamayacağı..." ibarelerinin yürütmesini durdurmuş, diğer hükümlerin yürütmesinin durdurulması istemini ise reddetmişti.

Müşterek heyetin kararına davalı Adalet Bakanlığı ve davacı YARSAV'ın itiraz etmesi üzerine dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na geldi.

Müşterek heyetin yürütmesini durdurduğu hükümlerle ilgili itirazı reddeden Kurul, bunun yanı sıra yönetmeliğin bazı hükümlerinin daha yürütmesini durdurdu.

Gerekçeden

Gerekçede, "Yargı bağımsızlığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumunun huzuru, ulusal dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk ulusçuluğuna bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmasının doğal ve zorunlu sonucu; kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu, kişi temel hak ve özgürlüklerinin en önemli güvencesini oluşturan hukuk güvenliğini sağlamanın tek aracıdır" denildi.

Anayasa'nın, güçler ayrılığının, "devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve işbirliği" olarak nitelendirdiği vurgulandı.

Bu bağlamda yasama ve yürütme erki ile yargı arasında yargının işlevsel etkinliğini artırmak, faaliyetlerini hızlandırma ve kolaylaştırmak için kimi organik bağlar kurulduğu ancak yargı yetkisinin kullanılmasına ve yürütülmesine karışmaya kesinlikle izin vermediği belirtilen gerekçede, şöyle devam edildi:

"Bu haliyle yargı erkini oluşturan, yargı yetkisini kullanan hakimlik ve savcılık mesleğinin yürütülmesinin başka bir ifade ile yargı yetkisinin kullanılmasının, yani mahkemelerce yapılan tüm faaliyetlerin denetiminin ve bu denetimin sonuçlarının gereklerinin yürütme erkine bırakılmaması hatta yürütmenin etki ve gözetiminin dahi bulunmaması hukukun genel ilkelerinin ve üstün kamu yararının mutlak gereğidir. Dolayısıyla bu alanda yürütmeye etkinlik tanıyan normların gözden geçirilerek değiştirilmesi veya kaldırılması bir zorunluluktur."

Anayasa'ya göre, hakim ve savcıların idari görevler yönünden Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğu belirtildiği, gerektiğinde inceleme ve soruşturmanın Adalet Bakanlığı'nın izniyle adalet müfettişlerince yapılması esasının benimsendiği ifade edilen gerekçede, böylece adalet müfettişlerinin Adalet Bakanlığı'na bağlı olarak Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu içerisinde görev yapmasının öngörüldüğü hatırlatıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber