Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişleri Derneğinin teftiş kurullarına ilişkin basın açıklaması metni

Haber Giriş : 10 Kasım 2003 20:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişleri Derneğinin teftiş kurullarına ilişkin basın açıklaması metni

Basın Açıklaması
Amaç Çağdaş, Sonuç Çağdışı !

Önümüzdeki günlerde TBMM gündemine gelmesi beklenen Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısında Teftiş Kurulları ile ilgili düzenlemeler,ülke adına kaygı verici olarak değerlendirilmektedir.

Tasarının, "Bürokrasiyi azaltarak kamu yönetimini çağın gereklerine uygun, hızlı ve yerinden yönetilir hale getirmek, kaynakların etkin ve ihtiyaç duyulan yerlerde kullanılmasını sağlamak" şeklinde özetlenebilecek hedefleri konusunda, toplumun tüm kesimlerinin hem fikir olduğu şüphesizdir.

Ancak, Tasarıda denetimle ilgili hususların Tasarının temel amacıyla çeliştiği, denetimin önemsenmediği ve göz ardı edildiği görülmektedir. Zira, esas itibariyle mali denetime ilişkin olan iç denetim şeklindeki düzenlemede söz konusu denetimin, her kurumun yöneticisinin kendisi veya görevlendireceği personel tarafından yapılacağı öngörülmüştür. Oysa yöneticilerin kendi işlemlerinin yine kendileri tarafından denetlenmesi durumunda hataların, usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların ortaya çıkarılabilmesi mümkün değildir.

Başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere gelişmiş tüm ülkelerde , bağımsız ve güçlü denetim birimleri söz konusu iken, bu Tasarı ile çağdaş dünyanın tersi bir uygulamaya gidilmesi anlaşılır bir tutum değildir.

Denetimin; konusunda uzman, özel mesleki eğitim ve sınavlara tabi tutulmuş, kariyer sahibi elemanlarca yapılması gerekmektedir. Köklü geçmişleri ve gelenekleri ile kariyer sistemini benimsemiş ve doğrudan Bakana bağlı bulunan Teftiş Kurulları, hem idarenin işlemlerini denetlemekte hem de vatandaşın şikayet ve iddialarına uzman gözüyle çözüm üretmektedir.

Nitekim, serbest piyasa ekonomisi uygulayan ülkelerde ve özellikle ülkemizin tam üyeliğini hedeflediği Avrupa Birliği ülkelerinde ve ABD'de durum bu şekilde algılanmakta olup, denetim hizmetleri uluslararası alanda kariyer bir meslek olarak kabul edilmektedir.

Avrupa Birliği katılım sürecine ilişkin çeşitli ilerleme raporlarında ve katılım ortaklığı belgesinde, ülkemizle ilgili olarak sık sık "denetim dışı alanlar"ın bulunduğu ciddi bir eleştiri konusu olarak gündeme getirilmektedir.

Tüm bu hususlardan hareketle, denetimin mutlaka kariyer bir meslek olarak bağımsız ve etkin olması ve özel olarak yetiştirilmiş uzman denetim elemanları tarafından yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Buna karşın, tasarıda Bakanlıklardaki ve diğer kamu kurumlarındaki teftiş kurulları tamamen kaldırılmakta, halen Bakana bağlı olarak çalışan müfettişler iç denetçi sıfatıyla üst yöneticiye bağlanmakta ve tamamen siyasi baskılara açık hale getirilmektedir.

Tasarıda, iç denetim ve Sayıştay Başkanlığınca mali ve performans denetimi içeriğinde yürütüleceği öngörülen dış denetimden söz edilirken, Bakanlığımız Müfettişlerince piyasaya yönelik olarak yapılan denetimlerden hiç söz edilmemektedir.

Hatta; söz konusu tasarı ile, Anayasaya aykırı olarak denetim kapsamındaki alanlar denetim dışına çıkarılmaktadır.

Şöyle ki;

Bakanlığımız Teftiş Kurulunun ve dolayısıyla Müfettişlerinin görevleri sadece içe yönelik denetimden ibaret olmayıp, daha ziyade özel kanunlarla münhasıran Bakanlığımız Müfettişlerine verilmiş olan denetim görevlerini de kapsamaktadır.

Örneğin, T. Ticaret Kanunu çerçevesinde, ülkemizde halen sayıları 500.000'in üzerinde olan sermaye şirketleri ile ilgili denetim görevleri; Kooperatifler Kanunu ve Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri ile ilgili denetim görevleri; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan doğan denetim görevleri; Ticaret Oda ve Borsaları, Esnaf odaları ve bunların üst kuruluşları ile ilgili münhasır denetim görevleri; Yaş Sebze ve Meyve ve Toptancı Halleri, Umumi Mağazalar ve Fuarlar ile ilgili denetim görevleri; Küçük Sanayi Siteleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Endüstri Bölgeleri ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile ilgili denetim görevleri; Ölçüler-Ayar İşlemleri, Standartlar Mevzuatı ve ilgili diğer düzenlemelerle verilen denetim görevleri; T. Patent Enstitüsü, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ile ilgili hizmetler (KOSGEB) üzerindeki denetim görevleri bunlardan bazılarıdır.

Çoğu özel kanunlarında ismen belirlenen denetim görevleri ile geniş bir yelpazede piyasaya yönelik denetim yapan ve gerçekleştirmiş olduğu denetimlerin %90'ı piyasa denetimi olan ve bu konularda yaklaşık 70 yıllık birikimi bulunan Bakanlığımız Teftiş Kurulunun lağvedilmesiyle, söz konusu alanların nasıl denetleneceği ve buralardaki şikayet ve sorunların ne şekilde sonuçlandırılacağı hususu ortada kalmakta ve yolsuzluğa davetiye çıkarılmaktadır.

Sonuç olarak;içe yönelik denetimin yanında ağırlıklı olarak piyasanın düzenlenmesi, güvenilirliğinin sağlanması,gözetimi ve denetlenmesi görevlerini yürüten Teftiş Kurulumuzun, lağvedilmek yerine daha fazla güçlendirilerek muhafaza edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Teftiş kurullarının, her durumda ve uzun vadede bağımsızlıklarının temin edilebilmesi için, mutlaka bizzat 'Bakan'a bağlı bir birim olarak kalması ya da siyasi iktidardan bağımsız her bakımdan özerk ayrı bir kurum olarak 'Devlet Denetim Kurumu' gibi bir anlayışla yeniden örgütlenmesine imkan verecek şekilde Tasarıda gerekli düzeltmeler yapılmalıdır.

Tasarının,Teftiş Kurullarının kaldırılmasını öngören gerekçesinde; "mevcut denetim sisteminin yeterince etkili ve tarafsız olamadığı, bu sebeple ülkede çok sayıda yolsuzluk ve usulsüzlüğün engellenemediği" dile getirilmektedir. Bu tür bir gerekçe ile yola çıkılması halinde; adli sistemimizdeki tıkanmalar gerekçe gösterilerek mahkemelerin, asayiş sorunları devam ediyor diye emniyet teşkilatının kaldırılması mı gerekecektir?

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

SATİMDER
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişleri Derneği
G.M.K.Bulvarı No:128 Tandoğan-ANKARA
Tel: (0.312) 232 00 60
E-Posta:[email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber