Din kültürü öğretmen alımında neden formasyona önem verilmiyor

2009/1 Öğretmen ataması döneminde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İHL Meslek Dersleri alanında Milli Eğitim bakanlığı atamaya başvuru taban puanını 50 olarak belirlemiştir. 2009/1 Atamalarının sonucunda görülmüştür ki; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında atanan son adayın puanı kadroluda 71,41, sözleşmelide ise 59,314 e kadar düşmüştür. Aynı şekilde İHL Meslek Dersleri alanında kadrolu atanan son adayın puanı 68,408, sözleşmeli atanan son adayın puanı ise 55,085 dir. Her iki alanda da 1. öncelikli (formasyonlu) alım yapılmış ve 2. öncelikli (formasyonsuz) adaylara sıra gelmemiştir.

2009/2 Öğretmen ataması döneminde ise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında taban puanı 68, İHL Meslek Dersleri alanında ise taban puan 74 olarak belirlenmiştir. Atamaların sonucunda görülmüştür ki; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İHL Meslek Dersleri alanında formasyonlu adaylar atanmış buna rağmen her iki alanda da büyük oranda kontenjan boşlukları olmuş ve bu boş kontenjanlara 2. öncelikli (formasyonsuz) adaylar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında sözleşmeli, İHL Meslek Dersleri alanında ise hem kadrolu hem de sözleşmeli olarak atanmışlardır. (2009/2 sayısal verilerde mevcuttur)

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında öğretmen olabilmek için İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Programından ya da İlahiyat Fakültelerinden mezun olma şartı aranmaktadır. Ancak mevcut durumda İlahiyat Fakültelerinde formasyon eğitimi verilmemektedir (2002 yılından sonra İlahiyat Fakültelerinde formasyon eğitimi alan aday olmamıştır (okul uzatanlar hariç). Yine İHL Meslek Dersleri alanında İlahiyat Fakültesi programından mezun olan adaylara formasyonu olan adaylara öncelik tanınarak atama hakkı tanınmıştır.

AÇIKLAMA:

1-Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen atamalarını şuan itibari ile Bakanlığın 12.07.2004 tarih ve 119 sayılı Kurul Kararları doğrultusunda yapmaktadır. Bakanlık 119 sayılı Kurul Kararının 7. Maddesinde ?Öğretmen olarak atanacakların gerekli ve yeterli düzeyde genel kültür, özel alan eğitim ve pedagojik formasyon almaları esastır. Bu eğitim süreçlerden biri için yeterli kredi almamış olanların öğretmen olarak atanması yapılmaz? denmektedir.

Pedagojik Formasyon; (çocuklara eğitim, öğretim verebilmek için sahip olunması gereken öğretmen yeterliliği.) öğretmen olabilme ve atanabilmenin ilk şartıdır.

Öğretmenlik atamasında Pedagojik Formasyon zorunluluğu vardır. Öğretmen olarak atanan bir kimse de formasyon zorunlu olarak bulunmalı yada ?aday memur?luğu döneminde pedagojik formasyonu verilmelidir. Bu formasyon dersleri, Öğretmen yetiştiren ilgili fakültelerce verilmektedir. Türkiye'de Yüksek Öğretim Kurumu denetimindedir. Pedagojik Formasyonu olmayan bir kimse bakanlığın 119 sayılı Kurul kararı gereği Öğretmen olarak atanması mümkün değildir.

2- Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu 12.07.2004 tarih ve 119 sayılı Kurul Kararının 9. Maddesinde ise;

Orta Öğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon Eğitimi Olmayanların Atamaları

Madde 9- ?Bu Esasların 7 ve 8'inci maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıyan potansiyel adaylarla ihtiyacın karşılanamadığı atama dönemleriyle sınırlı olmak ve belirtilen nitelikleri taşıyan adayların atanmalarından sonra gelmek koşuluyla; ek çizelgede yer verilen yüksek öğretim programlarından mezun olanlardan Orta Öğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon programını tamamlamamış olanlar, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda 75 ve daha yukarı puan aldıkları takdirde, pedagojik yönden eksiklikleri daha sonra tamamlatılmak üzere alan öğretmenliklerine atanabilirler. Bu şekilde öğretmenliğe atananların Pedagojik Formasyon eğitimleri adaylık dönemi içinde gerçekleştirilir.? denmektedir.

Bu madde özü itibari ile yukarda belirtilen 7. maddenin içeriğine aykırıdır. 7. Madde Pedagoji Formasyonu zorunlu kılarken, 9. madde, ?Pedagojik Formasyon Sonradan Verilmek Üzere Atanır? demektedir.

Burada, Eğitim Fakültesi öğretmen adayları ile normal bir fakülte mezunu bir kişi bir şekilde aynı seviye tutulmaktadır. Her ne kadar 9. madde Pedagojik Formasyonunun atamasını, Formasyonu olan adayların yetersiz kaldığı durumlarda atanacağını belirtmiş olsa da, bu durum atamalarda keyfiliğin önünü açmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2009-2 atama döneminde koymuş olduğu yüksek atama taban puanları nedeni ile, bazı bölümlerde taban puanı altında kalan Formasyonlu adaylar atanamamış ve 9. Madde bakanlık tarafından yürürlüğe konarak Formasyonsuz adaylar atanmıştır.Bakanlığın burada yaptığı atama şekli ve Öğretmen atamalarında yüksek taban belirleyerek, 7. madde esasını uygulamak yerine, 9. madde esasını uygulaması tamamen idari keyfilik ve görevi kötüye kullanmadır. Atama puanları daha aşağı çekilmiş olsaydı, Pedagojik formasyonu olan adaylar atanabilecekti. 9. maddenin yürürlüğüne gerek kalmayacaktı.

3- Her ne kadar, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu 12.07.2004 tarih ve 119 sayılı Kurul Kararının 9. Maddesi gereğince atama yapmış olsa da, yine 9. madde gereğince atamış olduğu Formasyonsuz Öğretmen Adaylarına, ?adaylık dönemleri? içinde Pedagojik Formasyon vermek zorundadır. Oysaki, Milli Eğitim Bakanlığının Pedagojik Formasyon verme yetkisi, 2006 yılı Danıştay 8. Dairesinin kararı ile iptal edilmiştir. Bu iptal ile Bakanlığın Pedagojik Formasyon verme yetkisi ortadan kalkmış ve bu karar ile birlikte Talim Terbiye Kurulu 12.07.2004 tarih ve 119 sayılı karının 9. Maddesi kanuni geçerliliğini yitirmiştir. Danıştay'ın bu kararı ile Pedagojik formasyon verme yetkisi olmayan Bakanlığın, 9. Madde'ye dayanarak atama yapması mümkün değildir.

4- Her yıl KPSS sınavlarına yüz binlerce Öğretmen adayı katılmaktadır. Kpss sınavları, bilgi yada beceri seviyesini ölçmekten ziyada, sınava giren adayları sıralamak için kullanılan ve ilgili adayların kendi alanları ile alakalı çok az soruyla karşılaştıkları bir sınav türüdür. Bütün bunlara karşılık, Kpss sonuçlarını esas alan Milli Eğitim Bakanlığı, atama taban puanlarını Pedagojik Formasyonu olan adaylara göre değil de, bütün sınava girmiş adayları esas alarak belirlemektedir. Bu durum ise öğretmenlik hakkı olmayan Formasyonsuz adaylara bakanlık 119 sayılı kararının 9. maddesi gereğince Öğretmenlik hakkı vermektedir.

Oysa bakanlık, ilgili öğretmen atamalarında taban puanları Pedagojik formasyon almış Öğretmen adaylarına göre belirlemelidir.

MEB Personel Genel Müdürlüğü hangi adayın formasyonlu olup hangi adayın formasyonsuz olduğu konusunda kesin bir bilgiye sahip değildir. Çünkü ÖSYM 2009 Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) giren adaylardan formasyonlu yâda formasyonsuz şeklinde herhangi bir istatiksel bilgi almamıştır. Buna göre 2009 KPSS' ye giren adayların puanları Personel Genel Müdürlüğüne ÖSYM tarafından sistem üzerinde bildirilmiştir. Personel Genel Müdürlüğü de kendilerine ulaşan sayısal verilere bakarak 2009/2 Öğretmen atamaları taban puanını belirlemiştir. Bu durumda branş taban puanları belirlenirken eski Personel Genel Müdürü Remzi Kaya'nın ifadesi ile ?Şu anda ilan ettiğimiz puanlar yaklaşık alacağımız adayın yaklaşık 3 katına kadardır. Çünkü bunu niye böyle yapıyoruz? Daha fazla tabanı aşağıya indirip insanları boş yere ümitlendirmek istemiyoruz. Bir de 3 katına yakın sebebi de şudur; henüz mezun olmadan sınava girmiş olanlar var veya başka fakülteden mezun olmuş, öğretmenliğe kaynak olan okullardan da müracaat edenler var. (2008 de)? Kontenjanın 3 katı kadar aday belirleniyorsa bu durumda o sayıya formasyonsuz adaylarda eklenmiş olmaktadır. Bu durumda İlahiyat Fakültelerinde 2002/2003 den itibaren formasyonlu aday yok demektir. Tezsiz Yüksek Lisans ile formasyon alan aday sayısı da çok düşüktür. Çünkü; İlahiyat Fakültelerine 2009 a kadar sadece Ankara İlahiyat Fakültesinde Tezsiz Yüksek Lisansla Pedogojik formasyon verilmekteydi.

Buna göre;

1- 2009/2 Öğretmen atamasında taban puan olarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında 68, İHL Meslek Dersleri alanında ise 74 olarak belirleyerek Personel Genel Müdürlüğü işlem hatası yapmıştır. Bu hata ile MEB Personel Genel Müdürlüğü formasyonlu adaylar mağdur duruma düşürülmüş adeta ?'formasyon belgesi'' olmamak ödüllendirilmiştir. Mağdur duruma düşen formasyonlu adayların mağduriyetini MEB nasıl gidermeyi düşünmektedir?

2- 2009/1 öğretmen atamasında 59 puana kadar düşen bir branştan, 2009/2 öğretmen atamasında neye göre taban puan 68 olarak belirlenmiştir?

3- 2009/2 Öğretmen atamasında formasyonsuz olarak atanan adaylara formasyon verilmesi gerekliliği açıktır. Mevcut kpss sınavına girmiş formasyonlu öğretmen adayları varken neden sonradan formasyon verilmesi gereken emek, zaman ve maliyet açısından devlete yük getirecek formasyonsuz adaylar atanması sağlanacak şekilde taban puanları belirlenmiştir. Buna göre bu adaylara Milli Eğitim Bakanlığı Pedagojik formasyonu hangi şartlarda verecektir, masrafı ne kadar olacaktır ve bu masrafı kim karşılayacaktır?

4- Formasyonlu adaylar varken formasyonsuz adayların atamasının yapılması ile devlet zarara uğratılmış olmaktadır. Bu zararın telafisi nasıl yapılacaktır?

5- 2009/2 Öğretmen atamasından sonraki atama dönemlerinde taban puanın formasyonlu adaylara atanacak şekilde belirlenmesi yönünde gerekli önlemler alınacak mıdır?

6- Yukarıdaki maddelere tarafınızdan açıklamama getirilmemesi durumunda gerekli idari takipte sorumluluğu kabullenmiş durumunda olmaktasınız.

Not: (Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve ihl meslek dersi adayı bir öğretmen adayı olarak bizim tavsiyemiz, başvuru taban puanları belirlenirken taban çok aşağıda tutulmalıdır.Mesela kasım da sözleşmeli atama olacağı söylenmektedir. Eğer 500 e yakın sözleşmeli din dersi öğretmeni alınırsa taban en az 50 puan olarak belirlenmeli, ihl meslek dersi eğer 200 e yakın sözleşmeli atanacak olursa taban puan 50 olarak belirlenmelidir. Atama olursa ve bu şekilde bir uygulama yapılmaz ve formasyonlu adaylar açısından bir mağduriyet doğacak olursa idare mahkemelerine gitmeye kararlıyız. Sizi uyaran bu yazıyı da mahkemeye delil olarak sunacağımızdan şüpheniz olmasın.).Bakanlığın sözleşmeli öğretmen alamya devam etmesini istiyoruz.

Gereğinin yapılması arz ederim.

Yukarıda yer alan mesaj memurlar.net forum üyelerince hazırlanmıştır.