Ergin: Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği'nin kurulması amaçlanıyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Kasım 2009 13:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hakim ve savcıların meslek kuruluşu olarak, ''Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliği''nin kurulmasının amaçlandığını bildirdi. Ergin, hakim ve savcı sayısının bir an önce artırılması gerektiğini, yeni ceza infaz kurumlarının inşasının büyük bir zorunluluk olduğunu belirterek, tüm ağır ceza merkezlerinde adli tıp birimleri açılmasını hedeflediklerini söyledi.

Ergin, Bakanlığının 2010 yılı bütçesini Plan ve Bütçe Komisyonuna sunarken, ''Yargı Reformu Strateji Belgesi'' konusunda bilgi verdi. Belgenin hazırlanışı sırasında katılımcılığa büyük önem verildiğini belirten Ergin, çeşitli kesimlerden görüş alındığını anlattı. Ergin, taslağın Bakanlar Kurulunda görüşülerek ''Yargı reformu Stratejisi'' olarak son halinin verildiğini kaydetti. Ergin, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığının geliştirilmesi, verimlilik ve etkinlik ile yargıya güvenin artırılması, adalete erişimin kolaylaştırılması, ceza infaz sisteminin geliştirilmesinin amaçlandığını anlattı.

Reform stratejisinin kamuoyunda yoğun olarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısı nedeniyle tartışıldığını vurgulan Ergin, düzenleme ile HSYK'nın geniş tabanlı temsil esasına göre oluşturulacağını, Yargıtay ve Danıştayın, genel kurullarınca seçilen üyeleri aracılığıyla HSYK'da temsil edileceğini, birinci sınıf hakim ve savcıların etkili bir şekilde temsilinin sağlanacağını ifade etti. Ergin, HSYK'nın 2 veya 3 daire şeklinde yapılandırılacağını, HSYK kararlarına karşı etkili başvuru yolu getirileceğini, HSYK'nın müstakil binası olması ve bağımsız bütçe kullanmasının sağlanacağını kaydetti.

Ergin, hedeflerin gerçekleşmesi halinde Türkiye'de yargı bağımsızlığının daha da güçleneceğini belirterek, şöyle devam etti:

''HSYK'nın sekreterya hizmetlerinin Kurul bünyesinde gerçekleştirilmesi, bağımsız bütçeye sahip olması, yargı teşkilatının denetimine dair işlemlerin Kurul tarafından yapılması bu alanda azımsanmayacak bir öneme sahiptir. Hepimizin bildiği gibi bu faaliyetler şu anki düzenlemede Bakanlığımız tarafından yerine getirilmektedir. Oysa ki öngördüğümüz eylemleri gerçekleştirdiğimizde Adalet Bakanlığının önemli yetkilerini devredeceği açıktır. Bu durum da çalışmalarımızın günlük kaygılarla değil, yargının geleceğini planlayacak ve kişiye bağlı olmaktan kurtaracak şekilde yaptığımızı göstermektedir.''

Ergin'in sunuşunda dile getirdiği diğer konular da satırbaşlarıyla şöyle:

- İkinci derece yargılama mercii olan istinaf yargılamasına ilişkin yasal alt yapı çalışmaları tamamlandı. İstinaf yargılaması yapacak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte daha etkili bir kanun yolu denetimi sağlanacak.

- Çalışmalarımızın tümünde önemli kaygılarımızdan birini de ülkemizde demokrasinin güçlenip yerleşmesidir. Bu demokrasi anlayışımızı kanıtlayacak birçok önemli değişiklik yapılmış ve yapılması planlanmaktadır. Bu kapsamda sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşlarının örgütlenme özgürlüğünü gündeme getirmiş bulunmaktayız. Bu konuda hazırlanan tasarıyla diğer mesleki örgütlenmeler engellenmeksizin hakim ve savcıların meslek kuruluşu olarak Türkiye Hakimler ve Savcılar Birliğinin kurulması amaçlanmaktadır.

- Yargı mensuplarının üzerindeki iş yükünün daha nitelikli yargılama yapabilecekleri sayıya ulaştırılması için sayının bir an önce artırılması gerekmektedir. Hakim ve Cumhuriyet savcısı açığının kapatılmasına yönelik çaba sarf edilmesine rağmen henüz istenilen seviyeye gelinememiştir. Mevcut 14 bin 694 adli ve idari yargı hakim ve Cumhuriyet savcısı kadrosundan halen 3 bin 483'ü boş bulunmaktadır.

- Adliyedeki idari mahiyetteki işlerin daha profesyonelce yürütülmesinin sağlanmasına çalışılmaktadır.

- 2003 yılından itibaren emsali görülmemiş bir gayretle biri adli tıp hizmet binası olmak üzere toplam 113 adet adalet hizmet binası inşaatı tamamlanmıştır. Halen 24 adet adalet hizmet binası inşaat, 62 hizmet binası ise inşaat öncesi hazırlık aşamasında bulunuyor. Son 7 yılda yapılan ve halen devam eden adalet sarayı metrekare miktarı 2002 yılında mevcut olan miktarın dört katını aşmış bulunuyor. Ülkemizin yüz akı olacak adliye sarayı projelerini geliştirerek sürdürmek kararlılığındayız.

- 2002 yılından bu yana 40 ceza infaz kurumu, 1 rehabilitasyon merkezi hizmete açılmıştır. Halen 17 ceza infaz kurumunun yapımı devam ediyor. Yeni kurumların inşası aynı zamanda kapasite artışı nedeniyle büyük bir zorunluluk olarak görülmektedir. Ülkemizde 1 Kasım 2009 tarihi itibariyle 367 ceza infaz kurumu ve bu kurumlarda 40 bin 532 tutuklu, 56 bin 536 hükümlü ve 19 bin 799 hükmen tutuklu olmak üzere toplam 116 bin 867 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır.

- 2003 yılında sadece 15 ilde sunulan adli tıp hizmetleri bugün itibariyle 60 mahale yayılmış bulunmaktadır. Hedefimiz tüm ağır ceza merkezlerinde adli tıp birimleri açılmasıdır. Ayrıca 24 üniversite ile protokol yapılarak adli tıp ana bilim dalları ile kurumun hizmetlerinin paylaşılması amaçlanmıştır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber