'Hastanın Kızılay'dan kan alması için benim mi telefon etmem gerekiyor'

Haber Giriş : 16 Nisan 2005 09:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

?Buradaki kanlar milletin kanı, milletin bu kanını milletin hastasına verirken, kan üzerinden istismar yapmaya kimsenin hakkı yoktur? ifadesini kullanan Erdoğan, ?Kim olursa olsun, hangi personel böyle bir yanlışı yaparsa Kızılay Yönetimi'nin o personeli bir saniye bile orada tutmaması gerekir? diye konuştu.

Türkiye Kızılay Derneği'nin Olağan Genel Kongresi, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararını kaldırmasının ardından dün yapıldı. Kongreye katılıp bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, doktor reçetesi ile Kızılay'a giden bütün hastalara kan verilmesini isteyerek, hiçbir kimsenin geri çevrilmemesi uyarısında bulundu. Kızılay'ın bünyemizdeki bir kan damarı kadar önemli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ?Bu kuruma sahip çıkmanın her şeyden önce vatandaşlık borcu olduğunu herkes bilmelidir. Kızılay, ne bir ikmal kapısı ne de ihtirasların tatmin edileceği bir yerdir. Kızılay'ın herhangi bir şekilde yıpratılması, bütün vicdanları yaralar. Tüm personel, kurumun yeniden aynı itibarına kavuşması için çalışmalıdır? dedi.

Tuz kokmadı

Konuşmasında kamuoyunda karıştırılan bir konuya da açıklık getiren Başbakan Erdoğan, Kızılay'ın devletin değil, milletin bir kurumu olduğunun altını çizdi. Milletin desteğinde, devletin gözetiminde olan Kızılay'ın itibarının tartışma konusu edilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Kızılay'daki şüphe ve endişelerin millete olumsuz yansımasına asla izin vermeyeceklerini kaydetti. İktidara geldiklerinde yolsuzluklarla ve çürümeyle baş edemeyen Türkiye'de, halkın birbirine ?acaba tuz koktu mu?'diye sormaya başladığını hatırlatan Erdoğan, ?Allah'a şükürler olsun ki, tuz kokmadı. Milletimizin sağlam kumaşı buna izin vermedi. Milletimiz yeniden gücünü topladı. Güven bunalımını doğuran ekip tasfiye edildi? şeklinde konuştu.

Reçetesi olana verin

Yurt genelinde yaygın olan Kızılay kan merkezleriyle ilgili kendisinin yaşadığı bir olayı örnek veren Başbakan Erdoğan, bu merkezlerdeki kanların halkın kanı olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: ?Kan üzerinden istismar yapmaya, kapıya geleni geri çevirmeye hiçbir Kızılay çalışanının hakkı yok. ?Zan altında kaldık sayın Başbakan' demeyin. Bunu yaşadığım için söylüyorum. Bir vatandaşın Kızılay merkezinden kan bulması için Başbakan, bakan ve milletvekilinin telefon etmemesi gerekir. Elinde reçetesi olan vatandaş Ahmet'e istediği o kanı vermek zorundasınız. Vatanseverlik bunu gerektirir. Bu görevi, Kızılay personelinin tereddütsüz yerine getirmesini istiyorum. Yanlış yapanın 1 saniye bile bu kurumda tutulmaması lazım.?

Personele tavsiyeler

136 yıl boyunca devletten ve milletten destek gören Kızılay'ın dindirdiği acıların hadsiz hesapsız olduğunu vurgulayan Erdoğan, kurum mensuplarına şu tavsiyelerde bulundu: ?Kızılay, şefkat ve merhamet kollarını Afrika'dan Balkanlar'a, Endonezya'dan Orta Doğu'ya kadar açmıştır. Bizim inancımızda veren el, alan elden üstündür. Sizlerden bu ülkenin Başbakanı olarak bir tek şey rica ediyorum; lütfen bu kubbe altında hoş bir sada bırakmaktan, emanetini taşıdığınız herkesin sizleri hayırla dua ile yâd etmelerinden başka bir derdiniz olmasın. İnanıyorum ki, bu hissiyatımı bütün arkadaşlarım paylaşıyordur.?

Gergin kongre!

Sık sık yaşanan tartışmalarla gündeme gelen Kızılay Olağan Kongresi'nde dün yine küçük çapta gerginlikler yaşandı. Delege olmayan Kızılay üyelerinin, kongrenin yapıldığı salona alınmaması sebebiyle kısa süreli tartışmalar oldu. Önceki gün Talat Yılmaz'ın yerine genel başkan seçilen Tekin Küçükali'yle birlikte Kızılay'ın yeni yönetimi de belirlendi. Buna göre, Genel Başkan vekilliklerine Ahmet Lütfi Akar ve Servet Rüştü Karahan, Genel Sekreterliğe Muzaffer Komit, Yönetim Kurulu üyeliklerine Doç. Dr. Mehmet Kaan Kırali, Dr. Cihanser Erel ve Metin Altuğ getirildi. Yeni Genel Başkan Küçükali, Kızılay'ın aldığı malzemelerde KDV ve ÖTV vergilerinden muaf olmasını istedi.

Türkiye

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber