Emeklilikte hizmet birleştirmesi

Haber Giriş : 04 Eylül 2005 12:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bilindiği gibi, ülkemizde işçiler, Sosyal Sigortalar Kurumu'na, esnaf, sanatkâr ve bağımsız çalışanlar Bağ-Kur'a ve memurlar Emekli Sandığı'na emeklilik primi öderler. Bunların dışında çeşitli banka sandıkları olmakla birlikte bunlar genelin içinde çok küçük bir yer tutmaktadır.
Birden çok sosyal güvenlik hizmeti veren kurum ve kuruluşun olması bazı problemleri de beraberinde getirmektedir. Örneğin; bir kişi, belirli bir dönem işçi olarak çalıştıktan sonra, kendi işini kurup Bağ-Kur'a prim ödeyebilir. Hâttâ bazı kişilerin iş hayatları boyunca çeşitli dönemlerde üç kuruma prim ödemesi mümkündür. Böylesi durumlarda hangi kurumun aylık bağlayacağı sıkıntı olmaktadır. Yani, sosyal güvenlik kurumları arasında geçen hizmetlerin birleştirilmesi problemi ile karşılaşmaktayız. Bu sorunun cevabı 24.05.1983 tarih 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun ile verilmiştir.

Birleştirilebilecek süreler
Söz konusu kanunda birleştirilebilecek süreler şu şekilde belirtilmiştir;
Sosyal Sigortalar Kurumu'na, T.C. Emekli Sandığı'na, Bağ-Kur'a, 2925 sayılı Tarım SSK Kanunu'na, 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunu'na, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. maddesine göre kurulan emekli sandığına tabi çeşitli hizmetleri olanların çalışmaları birleştirilir.
Birleştirilebilecek süreler yukarıda sayılan kurumlara malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ile emeklilik keseneği ödenen sürelerdir. Hizmetlerini tasfiye edenler, tasfiye işleminden sonra kurumlarının kendi kanunlarına göre hizmet ihyası yaparak hizmet birleştirmesi yapabilirler. Evlilik toptan ödemesi ile alınan primler yasal faizi ile birlikte geri ödenerek hizmet birleştirmesinde değerlendirilebilir. Askerlik borçlanmasıyla kazanılan süreler ile yurtdışı hizmet borçlanması neticesinde hizmete sayılan sürelerde hizmet birleştirmesinde dikkate alınacaktır.
Fiili hizmet zammı birleştirilebilir.
2829 Sayılı Kanuna göre, SSK tarafından aylık bağlanması halinde, T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun 32'inci maddesi öngörülen ?fiili hizmet zammı süresi? toplam prim ödeme gün sayısına ilave edilmesine rağmen sigortalılık süresine dahil edilmiyordu. Kurumun bu uygulamasına karşılık sigortalılar açılan davaları sürekli olarak kazanmaya başlayınca, SSK 25.11.1997 tarih 12-82 Ek sayılı genelgeyle uygulama değiştirmiştir. SSK Yönetim Kurulu, Yargıtay kararları doğrultusunda, 2829 Sayılı Kanuna göre T.C. Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmetler dikkate alınarak bağlanacak aylıklarda, T.C. Emekli Sandığı tarafından bildirilen fiili hizmet zammı sürelerinin prim ödeme gün sayısına ve ayrıca sigortalılık süresine eklenmesini kararlaştırmıştır.

Birleştirilemeyen süreler
Hizmet birleştirmesi yapılabilmesi için farklı sosyal güvenlik kurumlarında geçen sürelerin çakışmaması yani aynı tarihe rastlamaması gerekir. 2829 Sayılı Yasa'nın 4'üncü maddesinde hizmet sürelerinin aynı tarihe rastlamamak şartı ile birleştirilebileceği belirtilmiştir.
Sigortalılık süresi içinde prim ödenmeyen süreler birleştirilemez. Kanunun 7'inci maddesinde ?itibarı hizmet süreleri ile prim ödenmemiş sürelerin? birleştirmede dikkate alınmayacağı açık biçimde hükme bağlanmıştır.
Sosyal güvenlik kurumlarının birinden tek başına veya birleştirilerek aylık alanlar ile aylık alma hakkını kaybedenler ve onsekiz yaşından önceki süreler birleştirmede dikkate alınmaz.
Ancak, onsekiz yaş öncesi hizmette, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 21'inci maddesine göre kaza-i rüşt kararı almak suretiyle 18 yaşından önce T.C. Emekli Sandığı'na girenler ile 1.4.1981 tarihinden önce SSK'da 18 yaşından önce sigortalı olanların hizmetleri birleştirmede dikkate alınır. Ancak, Emekli Sandığı 18 yaş öncesi SSK hizmetini birleştirmede kabul etmemektedir. Bu konu Bağ-Kur için tartışmalı olmakla birlikte Bağ-Kur'un son uygulamasında 18 yaş öncesi SSK hizmetleri kabul edilmektedir. Tabii ki, 1 Nisan 1981 tarihinden önceki 18 yaş öncesi hizmetleri kastediyoruz.

Aylığı bağlayacak kurum
2829 Sayılı Kanunu'nun 8'inci maddesinde hizmet birleştirmesinde aylığı bağlayacak kurumun tespitinde izlenecek yöntemi belirlemiştir. Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.
Kanunun bu hükmüne göre, aylığı bağlayacak kurumun belirlenmesinde, sigortalının emeklilik tarihinden geriye doğru prim ödenerek geçen son yedi yıllık hizmet süresinden fazlasının geçirildiği kurum aylığı bağlayacaktır. Hizmet süreleri eşit olursa sonuncusunun tabi olduğu kurum tarafından kendi mevzuatı doğrultusunda aylık bağlanacaktır. Eğer bir kişinin son yedi yıl içinde üç kurumda birden hizmeti geçmiş ise, bu kez üç kurumdan hangisinde fazla ise o kurum aylık bağlayacaktır.

Hizmet birleştirmesinde istisnalar
Hizmet birleştirmesinde son yedi yılın dikkate alınmayacağı durumlar 2829 sayılı Kanunun 8'inci maddesinin son fıkrasında belirtilmiştir. Buna göre, malulen emeklilik, ölüm aylığı, re'sen emekliye ayırma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme, bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde, ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun tabii olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır. Örneğin, yaklaşık 10 yıl SSK'ya prim ödeyen bir kişi son 5 ay Bağ-Kur sigortalısı iken vefat etmiştir. Söz konusu sigortalının hak sahiplerine hizmet süresine bakmaksızın Bağ-Kur tarafından aylık bağlanacaktır.

Şerif Ercan/ Türkiye

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber