İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

127 adet evrakı 3 yıl süreyle işlemsiz bıraktığı iddia edilen savcıya dair 3. Ağır Ceza Mah.'sinin kararı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Haziran 2006 18:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

T.C.
EYÜP
3.AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI

ESAS NO :
BAŞKAN : HAMZA YAMAN 31502
ÜYE : CEVDET ÖZFİLİZ 22885
ÜYE : ZAHİDE MUTLU 35031
KATİP : CEMİLE SAYGILI
A-İDDİA:
Şüpheli hakkında tanzim edilen ..................sayılı iddianamesinde Şüpheli ......... ........... C.Savcısı olarak görev yaptığı 2005 yılı Adalet Bakanlığı normal denetim sırasında 127 adet muhtelif soruşturma evrakının 1.12.2005 tarih itibariyle 3 yıl kadar süreyle işlemsiz bırakıldığı bu sebeple 5237 sayılı yasanın 257/2 mad. gereğince cezalandırılmasına karar verilmek üzere son soruşturmanın açılması talebiyle dosya mahkememize gelmiştir.
B-SAVUNMA:
C.Savcısı ................ dosya içindeki muhtelif savunmalarında özetle:
2001 yılında ........... C.Savcılığına tayin edildiğini, görev yaptığı ......... Adliyesinin fiziki imkansızlıklar nedeniyle aynı odayı 3 cumhuriyet savcısıyla paylaştığını, müstakil bir odasının bulunmadığını, çalışma mekanının olumsuz olduğunu yine görev yaptığı süre içinde.......Ağır Ceza Mahkemesinde iddia makamını temsil ettiğini bahsi geçen mahkemede duruşmaların bazen haftada 5 gün olduğunu yine görev yaptığı dönem içinde kendisine hiçbir dönem müstakil bir katip verilmediğini bir katibin 3-4 savcının işlerine baktığını, gelen evrakların bile kendisi tarafından hazırlık evraklarına eklendiğini yine aynı dönem içinde yoğun iş temposu, sağlıksız çalışma ortamı nedeniyle kalp yetmezliği teşhisi konulduğunu, kalp pili takıldığını yine eşinin ailesinden olan ve anne ve babasının vefatıyla bakımını eşinin yaptığını, eşinin kardeşi ............kronik.......hastası olup 24 saat sürece bunun bakım ve görümünün kendi evinde eşi tarafından yapıldığını bunun da kendisine zaman kaybına sebebiyet verdiği gibi stres kaynağı oluşturduğunu, meydana gelen terakümün bu sebepten kaynaklandığını beyan etmiştir.

C-DELİLLER:
1.Dosya içinde bulunan Şüphelinin tedavisine ilişkin evraklar
2.Dosya içinde bulunan Şüphelinin eşinin tedavisine ilişkin evraklar
3.Dosya içinde bulunan C.Savcıları işbölümü cetvelleri,
4.Şüphelinin kullandığı izinler ve raporlu olduğu günlere ilişkin dosya içindeki belgeler,
5.Şüphelinin çıkarmış olduğu işlere ilişkin .......... C. Başsavcılığının 22.05.2005 tarihli yazısı,
6. Yine .....Asliye ceza mahkemesinin ve...... Asliye c.mahkemesinin dosya içinde bulunan yazıları,
7.Dosya içinde bulunan Adalet Bakanlığı müfettişi ......... ait soruşturma raporu ve rapor ekleri,
8. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun 24.1.2006 tarihli hakim ve savcıların bakabilecekleri azami iş yükünü belirtir cetvel.

D-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
a) Konuya ilişkin ulusal ve uluslararası mevzuat
BM Savcıların Rolüne Dair Yönerge
Savcıların Statüleri ve hizmet şartları
3. Adalet dağıtımında temel bir unsur olan savcılar, her zaman mesleklerinin şeref ve itibarını korurlar.
4. Devletler, savcıların baskıya, engellemeye, tacize, yolsuz bir müdahaleye veya haksız olarak hukuki, cezai veya başka bir sorumluluk iddiasına maruz kalmadan görevlerini yerine getirmelerini sağlar.
5. Savcıların görevlerini yapmaları nedeniyle kişisel güvenliklerinin tehdit edilmesi halinde, kendileri ve aileleri yetkili makamlar tarafından fiziksel koruma altına alınır.
6. Savcıların hizmet için sahip olmaları gereken makul şartlar, yeterli bir ücret almaları ve gerekiyorsa, görev süreleri, emeklilik aylığı ve emeklilik yaşı yasayla ve yönetmeliklerle düzenlenir
7. Savcıların yükselmeleri ile ilgili bir sistemin bulunması halinde bu sistem objektif faktörlere, ve özellikle mesleki niteliklere, ehliyete, dürüstlüğe ve tecrübeyi esas alır; bu konularda adil ve tarafsız bir usule göre karar verilir.
...Savcıların gerek daha iyi yöntemlerle göreve alınmaları ve hukuki ve mesleki açıdan eğitilmeleri suretiyle, gerekse suçlulukla ve özellikle suçun yeni biçim ve boyutlarıyla mücadele ederken gerekli her türlü vasıtanın kendilerine temin edilmesi suretiyle görevlerinde başarının gerektirdiği mesleki nitelikleri edinmelerini sağlamak....
ANAYASA
B. Hâkimlik ve savcılık teminatı
MADDE 139. ? Hâkimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
C. Hâkimlik ve savcılık mesleği
MADDE 140. ? Hâkimler ve savcılar adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hâkimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Hâkimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; Askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hâkimler ve savcılar idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hâkim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idarî görevlerde çalışanlar, hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tâbidirler. Bunlar, hâkimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hâkimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar.
G. Hâkim ve savcıların denetimi
MADDE 144. ? Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (Hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma, Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişleri tarafından yapılır. Adalet Bakanı soruşturma ve inceleme işlemlerini, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırabilir.
2802 sayılı kanun
Madde 54 - (Değişik madde: 22/12/2005-5435 S.K./24.mad)
Hâkim ve savcılar, haftalık çalışma süresi ve günlük çalışma saatleri yönünden Devlet Memurları Kanunundaki hükümlere tâbidirler. Ancak, hizmetin gerekleri ile görevin özelliklerinden doğan hâllerde mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde nöbet tutarlar.
Nöbet gün ve saatleri ile nöbet tutanların dinlenme hakları, iş ve kadro durumlarına göre Cumhuriyet savcıları için Cumhuriyet başsavcıları, hâkimler için adlî yargı adalet komisyonu başkanları tarafından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenecek esaslara göre tespit edilir.
Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
Türk Ceza Kanunu
Madde 257 - (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

b- Değerlendirme ve Sonuç
Yukarıda toplanan deliller ve mevzuat hükümleri karşılaştırıldığında şüpheliye isnat edilen fiil, görevi ihmal suçuna ilişkin olup suçun yasadaki karşılığı TCK'nun 257/2 maddesi olup buna göre .......... görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan .......... şeklinde suç tanımlaması yapılmış olup tartışılması gereken husus ilgili C.Savcısının görevinin gereklerine aykırı hareket edip etmediği ihmal veya gecikme gösterip göstermediğine ilişkindir.

Yukarıdaki Yüksel Kurulunun ilke kararında Ağır Ceza C.Savcılarının senelik bakacağı dosya sayısı 1000 olarak belirtilmiştir.
Dosya içindeki belgelere göre ilgili C.Savcısının müstakil bir odası yoktur.2 veya 3 cumhuriyet savcısı ile beraber aynı odayı paylaşmaktadır.Yine paylaşılan odalar da 10-15 metre karelik küçük, basık ve çalışma şartlarına uyumlu olmayan nitelikteki yüce yargının görev ve sorumluluklarına ve konumuna yakışmayacak nitelikte sağlıksız bir şekildedir.Bilindiği gibi çağdaş Batı ülkelerinde hakim ve savcıların gerek çalışma gerekse dinlenme odaları ve ayrıca duruşma salonu dışında müzakereler için öngörülmüş ayrıca müzakere salonları ve kütüphaneleri bulunmaktadır.İstanbul'da bir iki tanesi istisna hiçbir adliyede kütüphane bulunmadığı gibi, hakim savcıların dinlenmesine tesis edilmiş odaya rastlamak da Türkiye de hiçbir adliyede mümkün değildir.

Halbuki hakim ve savcılar günün her saatinde yoğun bir iş temposu ve iş sirkülasyonuna muhatap olmaktadırlar.1000 tane hazırlık evrakına bakan bir savcı her hazırlık-soruşturma dosyasında en az iki kişiyi dinlemesi gerektiği düşünülürse 2000 kişiyi dinlemesi gerekmektedir.Kaldı ki bir dosyada Şüpheli sayısı veya müşteki sayısı veya tanık veya bilirkişi olarak bir yıl içinde onbinlerce kişiyi dinlemek zorunda kalmaktadırlar.

C.Savcılarının bu kişileri dinlemeleri ve ifadelerinin tespiti için ayrı bir sorgu ve ifade alma odaları da yoktur.Bir C.Savcısı aynı odada ifade alırken aynı odada diğer C.Savcısı dosya incelemek zorunda, karar yazmak zorunda veya oda ifade almak zorundadır.15 metrekarelik bir odaya bazen 10 kişi toplanabilmektedir, buda C.Savcılarının evrakı hakkıyla inceleme ve muktezaya bağlamasını engellemekte ve geciktirmektedir.

Yine C.Savcılarının müstakil katipleri bulunmamaktadır.C.Savcısı çağırdığı kişileri dinlemek için de önceden görevli zabıt katiplerinden randevu almak zorundadırlar.Dünyanın hiçbir ülkesinde görevli C.Savcısından daha az sayıda zabıt katibinin olması mümkün değildir.Yoğun iş yükü altında bu iş yükünü çözebilmek için Yüksek Kurul tarafından büyük merkezlere hakim savcı ataması yapılmakta ancak idare tarafından kadro tahsis edilmediği için yardımcı personel ataması yapılmamaktadır.C.Savcıları çoğu kez müzekkerelerini ve kararlarını kendileri yazmakta, gelen evrakı dosyalara kendileri yerleştirmektedirler.

Yine C.Savcıları kendilerine verilen bu soruşturma evraklarından hariç idari işlemler, denetleme görevleri gibi değişik görevlere de bakmaktadırlar.Bu görevler de sorun olmadığı sürece iş yükü olarak ortada gözükmemektedir.

Ayrıca C.Savcıları bu işlerden hariç olmak üzere duruşmalarda iddia makamını temsil etmekte, dosyaları inceleyip, dosyaya ilişkin taleplerini ve esas hakkındaki mütalaalarını sunmaktadırlar.
Bilindiği gibi yargılamada asıl işlem yargılamaya konu olayı anlamak, olay üzerinde etraflıca düşünüp muhakeme edip akıl yürütmek gerekirse müzakere etmek ve olayın tüm boyutlarıyla, tüm unsurlarıyla tespit edebilmektir. Usul ekonomisi açısından vatandaşın işlerinin bir an önce yapılması, adaletin gerçekleştirilmesi önemliyse de bundan daha da önemli olan maddi hakikatin bulunması ve gerçek adaletin temin edilmesidir.Yani gerçek adalet hakkın zamanında verilmesi olduğu gibi, hakkın ilgiliye hakkıyla teslim edilmesi de adaletin önemli bir unsurudur.Bunun için C.Savcılarının soruşturmayı etkin yürütebilmesi gerekir.Soruşturmanın etkinliğinin soruşturmanın hızlı yürütülmesine kurban edilmemesi gerekir.Günümüz Türkiye'sinde ve İstanbul şartlarında yoğun iş yükü, biriken evraklar, yetersiz kadro, soruşturmanın etkin yürütülmesine engellediği gibi teraküme sebebiyet vereceği korkusuyla C.Savcılarının etkin soruşturmadan uzak durdukları da bir gerçektir.

C. Savcıları Türk milleti adına, Türk toplumunu korumak, demokratik cumhuriyetin bekçisi olmak durumundadırlar.Bu kutsal görevin bir evrak çıkarma memurluğuna dönüşmemesi gerekir.C.Savcılarının başarı kriteri mücerret çıkarttıkları-sonuçlandırdıkları evrak sayısına göre değil yaptıkları işin niteliği ve maddi hakikatin ortaya çıkmasına ne kadar katkı sağlayabildikleri ile ölçülmesi gerekir.Nitelikten ziyade niceliğe önem verme; C.Savcılarının hukuk teknisyeni olma durumuna sokabilecektir.Bundan özenle kaçınılması ve Cumhuriyetin Savcılarının adalet mekanizmasının vazgeçilmez bir temel taşı olabilmesi için yargı erkinin gerekli güç ve imkanlarla donatılması gerekir.

Somut olayda görevli C.Savcısına 4 yılda 4584 soruşturma evrakı verilmiş olup bu evraklardan 3659 unun karara bağlamıştır.İlgili C.Savcısı bu dönem içinde Asliye Ceza mahkemeleri ve ağır ceza mahkemelerinde duruşmalara katılmış olup 2002-2003 ve 2004 yıllarında 2374 karar .....asliye ceza mahkemesinde 2001 yılında .......Asliye ceza mahkemesinde 434 karara iştirak ettiği, 2004 yılından itibaren .......4.ağır ceza mahkemesinde göreve başlayıp toplam 810 karara katıldığı anlaşılmaktadır.
Bu rakamlar çağdaş batı ülkelerinde bir hakimin veya C.Savcısının ömrü boyunca bakacağı evrak sayısından fazladır.

İlgili C.Savcısı bu dönem içinde büyük bir kalp rahatsızlığı geçirmiş ve uzun müddet de görevinden ayrı kalmıştır.Bu şekilde bir kalp rahatsızlığı geçiren kişide bu kadar performansı göstermesi de takdire şayandır.Diğer kurumlarda sadece C.Savcısının idari iş benzeri işlerini yapmasına rağmen ve bir C.Savcısının maruz kaldığı risk, stres ve iş yükünün yüzde birine maruz kalmamasına rağmen bu görevde bulunan diğer idare elemanlarının son derece modern, şık çalışma ortamlarının olduğu, her türlü güvenlik ve konforlarının sağlandığı, işe geliş ve gidişlerinin her nam adı altında olursa olsun tahsis edilen kamuya ait araçlarla sağlandığı, kendilerine ait özel sekreteryalarının olduğu, bir günde toplam yazdıkları yazı sayısı veya imzaladıkları evrak sayısı 2-3'ü geçmeyen bu idarecilere onlarca yardımcı personel verilmektedir
Hakim ve savcıların son derece güvenliksiz belediye otobüsleri ile ulaşımlarının sağlanmaya çalışıldığı, bazı adliyelerde bunun da olmadığı yine somut olayda görevli C.Savcısının son derece kıt imkanlarla olumsuz sağlık şartlarına rağmen çalışmış, kendisine verilen görevleri hakkıyla yerine getirme yönünde gayrette bulunmuştur.İlgili C.Savcısı incelenen dosya kapsamına göre aciliyeti olan tutuklu işlerde herhangi bir ihmali bulunmamış, tutuksuz olan bir kısım dosyaların ise takipsiz kaldığı anlaşılmaktadır.

Ancak ilgili C.Savcısının gerek şahsi durumu gerek kendisine yükletilen iş miktarı, gerekse aile durumu değerlendirildiğinde şahsın elinden gelen gayreti gösterdiği ancak işlere yetişemediği anlaşılmaktadır. Herne kadar diğer C.Savcıları aynı dönemde daha fazla iş çıkarttıkları bir gerçekse de her insanın kendi özel şartları içinde değerlendirmeye tabi tutmak gerekir. Diğer Savcıların göstermiş olduğu olağan dışı performansı herkesten beklenemez. Kaldı ki ilgili savcının özel şartları vardır. Diğer savcıların fazla iş çıkarması şüpheli aleyhine yorumlanamaz. Hiçbir insan kendi imkan ve kabiliyetinden daha fazlasını yapmaya ve daha fazla sorumluluk yüklenmeye zorlanamaz.Gerek uluslar arası sözleşmeler gerekse iç hukukumuzdaki düzenlemeler değerlendirildiğinde Yüksek Kurulun tespit ettiği iş miktarını fiilen çalıştığı döneme oranlandığında hakkıyla iş çıkaran ve emsali olan diğer devletlerdeki meslektaşlarına göre daha fazla performans gösterip elinden geleni yapmış olan C.Savcısının; yasanın 257.maddesindeki ihmal ve gecikme hususunda sorumlu tutulması mümkün değildir.
Yasanın 257 maddesinin 2.fıkrasındaki suç görevi ihmal suçuna vücut vermekte olup anılan suç ancak kasten işlenen suçlardan olup, somut olayda ilgili C.Savcısının yukarıdaki kaynaklanan sebeplerden soruşturma evraklarının incelenip gerekli işlemlerinin yapılmamasında herhangi bir ihmal ve geciktirme kastının bulunmadığı anlaşıldığından Şüpheli hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM
1- Yukarıda sayılan gerekçelerden dolayı ..........hakkında SON SORUŞTURMANIN AÇILMASINA YER OLMADIĞINA,
2- Karardan bir suretin ilgili C.Savcısına tebliğine,
3- Karardan bir suretin Eyüp C.Başsavcılığına gönderilmesine,
4- Dair karar ..........


BAŞKAN 31502 ÜYE 22885 ÜYE 35031 KATİP

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber