İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Ekonomiye can suyu formülü

Kur ve faiz kıskacında ısınan ekonomiye nefes aldıracak öneri, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir'den geldi. Şirketlerin devletten 200 milyar liralık KDV alacağı bulunduğunu, bunun 40 milyar liralık kısmının da sanayicilere ait olduğunu belirten Özdemir "40 milyar lira hazine kağıdı olarak ödensin. Biz de bunu bankalara teminat olarak verelim" dedi. Piyasadaki en büyük sıkıntı olan finansmana erişimdeki sıkıntının bu modelle aşılabileceğini belirtti

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 24 Eylül 2018 09:05, Son Güncelleme : 24 Eylül 2018 11:53
Ekonomiye can suyu formülü

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, sanayicinin 40 milyar lira civarında devletten KDV alacağı bulunduğunu belirterek, "Bunun için devlet sanayiciye Hazine kağıdı versin. Biz de bunu bankalara teminat olarak verelim." dedi. Gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Özdebir, döviz kurlarında son dönemde yaşanan gelişmeler, sanayicilerin sorunları ve çözüm önerilerini içeren bir raporu Hazine ve Maliye, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarına sunduklarını söyledi. Raporda yer alan 15 civarındaki konu başlığından en önemlilerinden birinin sanayicileri de yakından ilgilendiren KDV iadeleri ile ilgili olduğunu anlatan Özdebir, "200 milyar liralık KDV alacağının 40 milyar liralık kısmı sanayicileri ilgilendiriyor. Bunun için devlet, 'biz 5 yıl vadeli' dedik, sanayiciye Hazine kağıdı versin. Biz de bunu bankalara teminat olarak verelim." diye konuştu. Firmaların bankalara verecek teminatlarının kalmadığını dile getiren Özdebir, finansmana erişimin piyasadaki en büyük sıkıntı olduğunu ifade etti. Özdebir, döviz kuru ve faizlerdeki yükselişin reel sektörü olumsuz etkilediğine işaret ederek, piyasalar normale dönene kadar işletmelerin zaman kazanması gerektiğini söyledi.

Güney Amerikaya daha yakınız

İhracat açısından ciddi bir fırsat penceresi olduğunu kaydeden Özdebir, "İhracatın önünü açmamız, ihracatı desteklememiz lazım. Belki Türk Eximbank'a birtakım kaynaklar aktarılabilir." açıklamasında bulundu. Özdebir, özellikle Güney Amerika'nın ihracat açısından ciddi bir potansiyel oluşturduğunun altını çizerek, "Güney Amerika ülkelerinin dış ticaretinin yüzde 60'ı Avrupa ülkeleriyle gerçekleşiyor. Biz Avrupa'dan 2 saat daha yakınız. Niye biz oralara mal satmaya gitmiyoruz? Bu konuda çalışmamız lazım." ifadelerini kullandı.

Kar rezlize edilince vergisi ödensin

Kur farkından kaynaklanan bazı sorunların da raporda yer aldığını anlatan Özdebir, şöyle devam etti: "Ara bilançolar veriyoruz. Yıl sonunda bilançolarımızı yapacağız. Döviz cinsinden alacaklarımızı bugünkü kurdan çarpıp hesaplarımıza o şekilde intikal ettirmemiz lazım. İyi de diyelim ki X ülkesine 180 bin dolarlık mal ihraç ettim. O zaman dolar 4 liraydı, şimdi dolar 6,5 lira. Bu para benim elime geçmedi ama yıl sonunda bu kur farkından finansman karı olarak gözükecek ve benden vergisini isteyecekler. Bu nedenle bu para realize edildiği zaman bilançoya yansıtılsın. Yani ben parayı aldığım zaman bu düzeltmeyi yapayım."

Yerli malı şartı yetersiz kaldı

Özdebir, rapordaki talepleri yatırım ikliminin sürdürülebilir olması adına istediklerini dile getirerek, Türkiye'nin bekasını sağlamak için ülkenin üretim gücünün önemine dikkati çekti. Kamu ihalelerinde yerli malının tercih edilmesiyle ilgili birçok kararın yayımlandığını hatırlatan Özdebir, yerli ürüne yüzde 15'lik fiyat avantajı uygulamasının arzu edilen düzeyde işlerlik kazanmadığını söyledi. Özellikle yapım ihalelerinde fiyat avantajı uygulamasına dikkat edilmediğini vurgulayan Özdebir, "Müteahhitin kullandığı araç-gereçten inşaatta kullandığı malzemeye kadar yerli malı olması şartı konulabilir." diye konuştu. Sanayicilerin bankalara olan döviz cinsinden borçlarının yeniden yapılandırılması gerektiğini de dile getiren Özdebir, "Yavaş yavaş kredileri geri çağırma şikayetleri de gelmeye başladı. Ayrıca bankalar kur farkından kaynaklanan borç artışları nedeniyle ek teminat istiyorlar." dedi.

Ağbal'ın müjdesi gerçekleşmedi

Geçen yıl KDV reformu ile köklü değişikliğe imza atacaklarını açıklayan, devreden KDV'nin kaldırılacağını açıklayan ve bu reformun da 2018 başında 1-2 hafta içerisinde Bakanlar Kururluna getirileceğini açıklayan dönemin Maliye Baknı Naci Ağbal'ın bu hayali gerçekleşmedi. Maliye Bakanı Naci Ağbal Kasım 2017'de yaptığı açıklamada KDV alacaklarının 150 milyar TL dolayında olduğunu anımsatarak "Esas reform devreden KDV'nin kaldırılması olacak. Reel sektörün finansman yükünü kaldıracağız" demişti. 01 Ocak 2018'deki açıklamasında ise, "Sonraki döneme devreden KDV'nin iade edilemezliği kuralını kaldırıyoruz" diyerek. Sanayi ve ticaret odalarının KDV iadeleri konusunda şikayet ettikleri, bunun üzerine gerekli değişikliği yapmak üzere konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarından görüş aldıklarını bildirmişti. O konuşmasında kamunun, özel sektöre yapacağı KDV iadesinin 80 milyar lira civarında olduğu belirtilmiş; konuyu 1-2 hafta içinde ilk Bakanlar Kurulu'nun gündemine getirmeyi amaçladıklarını açıklamıştı. Ağbal o gün, "İnşallah orada da kabul edilirse bunu torba değil, müstakil bir KDV kanun tasarısı olarak süratle Meclis'e götürmek ve 1-2 ay içinde yasalaştırmak istiyoruz. Çalışmalarımız hemen hemen tamamlanmış düzeyde" demişti. Fakat aradan geçen sürede ne KDV iadeleri ödendi, ne de Ağbal'ın bahettiği KDV reformu gündeme gelmişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber