Çiçek: Pek çok konunun yeni baştan ele alınması gerekiyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Ekim 2012 16:18, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Siyasi Partiler Yasası, seçim mevzuatı, İçtüzük, dokunulmazlık, uzun tutukluluk, milletvekilliği statüsü gibi pek çok konunun yeniden ele alınması gerektiğini belirterek, ''Yasama-yargı ilişkileri, yargının çözmediği, yargının, yasama organının muradını yeterince dikkate almayıp getirip önümüze koyduğu her konu, siyasi sorun olarak bize geri dönüyor. Birlikte çözüm çalışmaları, bu ve benzeri konularda vakit geçirmeden başlatılmalı ve olumlu şekilde sonlandırılmalıdır'' dedi.

TBMM Genel Kurulu, 24. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla konuşan Çiçek, yeni yasama yılının Türkiye ve millet için hayırlı olmasını, sağlıklı ve başarılarla dolu bir çalışma yılı geçirmelerini temenni etti.

Çiçek, Atatürk başta olmak üzere, Meclis'e başkanlık eden, üye olarak bulunan bütün devlet ve siyaset adamlarına, şehit ve gazilere rahmet diledi, minnet ve şükranla andı.

TBMM'ye, 24. Dönem çalışmalarında bugüne kadar 419 kanun tasarısı, 845 kanun teklifi, 270 Kanun Hükmünde Kararname sunulduğunu, bunlardan 119'unun yasalaştığını ifade eden Çiçek, yasalaşan tasarı ve tekliflerden örnekler verdi.

Ayrıca Meclis'in 31 adet karar aldığını bildiren Çiçek, 822 dokunulmazlık dosyasının da TBMM'ye geldiğini kaydetti.

Aynı dönemde verilen 2 bin 304 sözlü soru önergesinden 451'inin; 10 bin 811 yazılı soru önergesinden 7 bin 412'sine cevaplandırıldığını belirten Çiçek, 10 genel görüşme önergesinden 5'inin işleme alındığını, işleme alınan ve görüşülen 4 önergenin terörle ilgili olduğunu, füze savunma sistemiyle ilgili önergenin Genel Kurul gündeminde olduğunu kaydetti.

Çiçek, 12 gensoru önergesinden 4'ünün geri alındığını, 8'inin ise görüşüldüğünü belirterek, Meclis araştırması yapılması isteğiyle 983 önerge verildiğini, işleme alınan 351 önergeden 28'i için komisyon kurulmasının kararlaştırıldığını anlattı.

Bu çalışmalar için 142 birleşim, 597 oturum yapıldığı, 856 saat çalışıldığını, 43 bin 594 sayfa tutanak tutulduğunu ifade eden Çiçek, ''Yeni yasama yılında da Meclisimiz aynı yoğunlukla ve gayretle ülke gündemindeki konularla ilgili çalışmalarını sürdürecektir'' dedi.

-''Uygar tartışmanın güzel örneklerini vererek...''-

Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizler, aziz Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin en büyük eseri olan bu kutsal çatı altında, milletimize hizmet etme mazhariyetine erişmiş, şanslı insanlarız. Bu hepimiz için gurur verici bir payedir. Bu paye hepimize çok büyük bir sorumluluk yüklemektedir. O nedenle TBMM'nin saygınlığının korunması en başta gelen görevimizdir. Demokrasimizin geleceği, demokrasiye duyulan güven buna bağlıdır.

Ülkemizin sorunlarını, çözüme kavuşturulması gereken konuları, demokratik anlayış ve kurallar çerçevesinde, İçtüzük'teki ifadesiyle; kaba ve yaralayıcı olmayan, temiz bir üslupla, uygar tartışmanın güzel örneklerini vererek neticelendirmek durumundayız. Bizler, toplumun önünde görev yapıyoruz. Unutmamalıyız ki bu kutsal kurumun hepimizi aşan, hepimizin üstünde ayrı bir yeri, ayrı bir kimlik ve şahsiyeti, bu yüce kurumun şahsında temsil edilen ortak değer ve hedefleri var. Bu konuda azami ölçüde duyarlı olmalıyız.''

-''Dünyadaki tek Gazi Meclis''-

TBMM Başkanı Çiçek, demokrasiyi özümsemiş ülkelerde, parlamentoların yalnızca temennide bulunulan kurumlar değil; temenni edilenleri temin etmekle görevli ve sorumlu kuruluşlar olduğunu vurguladı. Çiçek, ''Bizde de öyledir, öyle olmak zorundadır. Öyle olduğu içindir ki dünyadaki tek Gazi Meclis, bu Meclistir. Bizler de parlamentomuzun, ülkemizin önünü açan, sorunlara çare üreten bir kurum olduğu inancını artırarak sürdürmeliyiz. Yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ederek milletimizin ümidi olmaya elden gelen katkıyı vermeliyiz. Esasen varlık sebebimiz budur. Parlamentoların tarihi varlık gerekçesi de budur'' diye konuştu.

''Çözmemiz gereken bir çok sorunumuz var. Bunları 'birlikte, uygarca tartışarak, konuşarak ve uzlaşarak çözmek durumundayız. Aksinin ne büyük sorunlar çıkardığını yeterli tecrübeyle görmüş bulunuyoruz'' diyen Çiçek, bu dönem iki konuda bir başlangıç yaptıklarına dikkati çekerek, her ikisini de olumlu sonuçlandırmak gibi hem 4 siyasi partinin hem de herkesin önemli ve tarihi bir sorumluluğu bulunduğunu bildirdi.

Birincisinin yeni bir anayasa olduğunu ifade eden Çiçek, sözlerini, ''Yeni anayasa, geçen dönem toplumsal talepti, şimdi geldiğimiz noktada bizim için mecburiyettir. Siyasetin itibarı için TBMM'nin çözümün adresi olduğunun ispatı için bunu başarmak zorundayız. Darbeleri soruşturan bir Meclis, darbe anayasası ve darbe hukukuyla yoluna devam edemez. Bu siyaset için ciddi bir noksanlıktır, izahı zor bir çelişkidir. Bundan bir an evvel kurtulmalıyız. İşi geciktiremeyiz, öteleyemeyiz. Geciktirirsek ve ötelersek, her gün daha büyük ölçüde anayasal sorunlarla uğraşmak zorunda kalırız. Aksi varit olursa yani yeni bir anayasa yapamazsak bu tarihi sorumluluğumuzdur, bu sorumluluğun altında kalırız'' diye sürdürdü.

TBMM Başkanı Çiçek, ikincisinin ise siyasi etik komisyonunun kurulması olduğu vurgulayarak, ''Ümit ve inanç olarak ifade ediyorum ki bu yasama yılında hiç olmazsa bu konularda uzlaşarak bir sonuç alırız. Unutmayalım ki halkın ifadesiyle hayır işler uzayınca şerre dönüşür'' dedi.

-''Kanuni meşruiyet ile siyasi meşruiyet uyuşmuyor''-

Çiçek, bu dönem üzerinde birlikte çalışma yapmaları gereken bir temel konunun da siyaset hukukunun yeniden tanzimi olduğunu dile getirerek, 1982 Anayasası ve onun şekillendirdiği siyaset hukukunun, artık hiçbir şekilde günün ihtiyaçlarını karşılamadığını söyledi. Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Herkesin vurgu yaptığı şekliyle bize bu hukuk dar geliyor. Her gün yeni sorunlar çıkarıyor. En başta meşruiyet sorunu yaşıyoruz. Siyaset hukukunun katı, yasaklayıcı kuralları ile siyasetin gerçekleri ve halkın beklentileri bugün karşı karşıyadır. Hukuki, kanuni meşruiyet ile siyasi meşruiyet uyuşmuyor. Siyaset hukukunun çizdiği çerçeve, reel siyaseti zorluyor, rehin alıyor. Sonuçta hukuki meşruiyetle siyasi meşruiyet çatışıyor. Biri diğeriyle örtüşmesi gereken bu kavramlar çatışmanın sonucu sonucu olarak meşruiyet kavramını da aşındırıyor. Bugün yaşadığımız bir kısım sorunların temelinde bunlar yatmaktadır. Dünün kuralları ve kurumları ülkemizin sorunlarını çözmeye yetmiyor. Mevzuatı güncelleştirmeye, kavramlara yeni içerik yüklemeye mecburuz. Bunu süratle yapamazsak, beklentiler temenniden öteye geçemez. Kural koyarak, kuralları, kavramları ve kurumları yenileyerek aşabileceğimiz sorunları, kişisel çabalara, yeteneklere havale ediyoruz.

Siyasi Partiler Yasası, seçim mevzuatı, İçtüzük, dokunulmazlık, uzun tutukluluk, milletvekilliği statüsü, 83. Madde, 14. Madde, daha pek çok konu yeni baştan ele almayı gerektiriyor. Yasama-yargı ilişkileri, yargının çözmediği, yargının, yasama organının muradını yeterince dikkate almayıp getirip önümüze koyduğu her konu, siyasi sorun olarak bize geri dönüyor. Tarafınızdan uygun görülüyorsa, birlikte çözüm çalışmaları bu ve benzeri konularda vakit geçirmeden başlatılmalı ve olumlu şekilde sonlandırılmalıdır.

Önümüzde yapılacak çok iş var. Canımızı yakan çok sorun var. Terör bunlardan biridir. Bunun bir insanlık suçu olduğunu biliyoruz. Toplumun geleceğine, huzur, barış ve istikrarına yönelmiş en büyük tehdit olarak görüyoruz. Kalkınma ve iç barışın önündeki en önemli engel budur. Bu sorun partiler üstü, hepimizin sorunudur. Herkesin nerede durduğunu ve safını açıkça belirlemesini gerektiren bir sorundur. Bu sorunu bizler çözeceğiz, bizler çözmeliyiz. Başkasının vereceği katkılar ya hiç yoktur ya da fevkalade sınırlıdır. O nedenle terminolojisi, yöntemi ve içerik konusu dahil olmak üzere birlikte kararlaştırılan bir sonuca bunu bağlamak durumundayız.

Bu konuda toplumsal barışı ve huzuru, birliğimizi, dirliğimizi korumak için daha fazla hassasiyet göstermeli, milletçe dayanışma içerisinde olmalıyız. Bu konuda ve başkaca konularda çözmek mecburiyetinde olduğumuz iç ve dış sorunların ele alınışında milletin vekilleri ve öncüleri olarak, ona yeni hedefler, demokrasi adına birlikte iş yapma, uzlaşma, dayanışma adına güzel örnekler ortaya koymaya mecburuz, bu, bizim görevimizdir. İnşallah bunları yapacağız ve milletimize layık olacağız.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber