Kamu-Sen: Maaşların asgari geçim sınırına çıkarılmasını isteyecek

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Ağustos 2005 13:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, 15 Ağustos'ta başlayacak olan toplu görüşmelerde hükümetten en düşük memur maaşının asgari geçim sınırına çıkarılmasını isteyeceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın memurlardan isteği 3 yılın dolduğunu ifade eden Akyıldız, 15-30 Ağustos tarihleri arasında yurt genelinde 'Her şeyi göze aldık' eylemleri yapacaklarını, görüşmelerden olumsuz sonuç çıkması halinde ise genel grev dahil eylemlerin dozunu artıracaklarını bildirdi. Akyıldız, Dedeman Otel'de düzenlediği basın toplantısında, dün yapılan Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı'nda alınan kararlara ilişkin sonuç bildirgesini açıkladı. Tüm kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren ve bu yıl 4.'sü gerçekleştirilecek olan toplu pazarlık sürecinin 15 Ağustos 2005 Pazartesi günü başlayacağını hatırlatan Akyıldız, sorumlu sendikacılık anlayışları gereği mücadelelerinin sadece ücret sendikacılığından oluşmadığının bilincinde olduklarını kaydetti. Devletin memuru olarak, ülkenin içinde bulunduğu bazı olumsuz gelişmelere karşı duyarsız kalmalarının söz konusu olamayacağını vurgulayan Akyıldız, son günlerde tekrar baş gösteren terör eylemlerinin öncelikli hedefleri arasında kamu çalışanlarının yer aldığını anlattı.

Akyıldız, Türkiye içinde bazı güç odaklarının kötü emellerine ulaşabilmek için hain planlarını uygulamaya koyarken, diğer yandan bilinçli ya da bilinçsizce çıkarılmaya çalışılan ve sosyal devlet anlayışını yok etme amacında olan reform adı altındaki tasarıların gündeme getirilerek, mevcut hakların geriye götürülmek istendiğini kaydetti. Kamu Personel Rejimi tasarısı ile kamu görevlileri arasında 'yandaş memur' oluşturularak, kamu hizmetlerinin bu 'yandaş kadro' ile gördürülmek istendiğini ileri süren Akyıldız, "Siyasi irade bu amacına ulaşmak için 'Lüzumsuz istihdam, 800 bin ATM memuru bulunuyor' gibi ifadeler kullanmakta, 'çalışmadan ücret alan memur' tiplemesiyle memurun itibarını zedelemektedir. Ekonomik ve siyasi düzenlemelerin yanında, çalışma hayatı ile de ilgili AB normları çerçevesinde bir düzenleme yapılmaması ciddi bir eksikliktir. Kamu hizmetlerinde bütünlüğün sağlanamaması, bunu gerçekleştirecek olan kamu görevlilerinin bu güne değin göz ardı edilmesinden ve yok sayılmasından kaynaklanmaktadır" diye konuştu.

"DEVLET OLMADAN MEMUR DA OLMAZ"
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun farkında olan Türkiye Kamu-Sen'in bu bilinç içinde toplu pazarlık hazırlıklarını tamamladığını ifade eden Akyıldız, "Ancak bilinmelidir ki konfederasyonumuz açısından birincil öncelik Türk devletinin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüdür. Ekonomik ve sosyal taleplerimiz bunlardan sonra gelmektedir. Çünkü devlet olmadan memur da olmaz" şeklinde konuştu.

Akyıldız, kamu çalışanlarına uluslararası anlaşmalarla tanınan hakların iade edilmesini istedi. Geçtiğimiz yıl yapılan toplu görüşmelerde varılan mutabakat neticesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'grevli toplu sözleşmeli siyasete ve yönetime katılma hakkı' sözü verdiğini hatırlatan Akyıldız, Kamu-Sen'in toplu görüşme masasında bu sözün yerine getirilmesini talep edeceğini kaydetti. Geçtiğimiz yıl imzalanan 50 maddelik mutabakat metninin henüz hayata geçirilmemiş olmamasının kamu çalışanlarının siyasi iradeye olan güvenlerini derinden sarstığını anlatan Akyıldız, şunları söyledi:

"Kamu çalışanları kendilerini aldatılmış ve kandırılmış hissetmektedir. Türkiye Kamu-Sen, toplu pazarlık görüşmelerine alacaklı olduğu mutabakat metninin uygulanması konusu ile başlayacaktır. Memurumuzun fedakarlığıyla geçmiş yıllarda yaşadığımız ekonomik krizlerin piyasalar üstündeki etkileri atlatılmış, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) büyümüş, ekonomik göstergeler tahminlerin üstünde bir performans göstermiştir. Geçen yıl büyüme hızı yüzde 9.9, kişi başına düşen milli gelir, 2004 yılı sonunda 4 bin 200 dolar olarak gerçekleşmiştir. Bütün bu veriler ışığında, bu yıl dördüncü defa oturacağımız toplu pazarlık masasında hükümetin 'Kaynak yok' mazeretinin konfederasyonumuz nezdinde kabul edilebilir hiçbir gerekçesi kalmamıştır. Türkiye Kamu-Sen olarak bizler yaşamakta olduğumuz ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden hak ettiğimiz payı istiyoruz. Hükümet, kamu çalışanlarına borçludur. Sayın Başbakan'ın kamu çalışanlarından durumlarının düzeltilmesi için istediği üç yıllık süre de dolmuştur. Umut dağıtan propagandalar toplumsal gerçekleri örtbas etmeye yetmemektedir. Son yıllarda gasp, kap-kaç, fuhuş gibi adi suçlarda ve boşanmalarda görülen artışın temelinde ekonomik sorunların yattığı gerçeğinden yola çıkarak, bir an önce yalnız memurların değil, emekliler, işsizler, dul ve yetimler gibi toplumun tüm kesimlerinin ekonomik durumları ve maaşları yeniden düzenlenmelidir. Toplumsal gerginliklerin sebebi, ekonomik yükün ve gelirin paylaşımında adaletin olmamasıdır. Siyasi iktidarın en önemli görevi ise bu adaleti sağlamaktır. Hükümet, bugüne kadarki uygulamalarında küresel sermayenin taleplerini, milletin taleplerine tercih etmiştir. IMF ve Dünya Bankası politikalarından vazgeçilerek, sosyal politikalara ağırlık verilmeli, kamunun kar eden, stratejik kuruluşlarının özelleştirilmesi derhal durdurulmalıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak siyasi iktidarı, ülkenin gerçekleri, toplumun ihtiyaçtan ve beklentileri doğrultusunda adil olmaya davet ediyoruz. Bu bağlamda kamu kesimindeki ücret adaletinin sağlanması ve 'eşit işe eşit ücret' ilkesinin hayata geçirilmesi ile ilgili taleplerimizi siyasi iradeye ileteceğiz.

"ÜCRET ADALETSİZLİĞİNİ 'DENGE TAZMİNATI' İLE GİDERİN"

Ek ödeneği ya da tazminatı bulunmayan kurumlarda görev yapan ve düşük ücret alan kamu çalışanlarının ücretlerine 'Denge Tazminatı' adı altında bir iyileştirme yapılması zorunlu hale gelmiştir. Kamu işçilerine ödenen ücretle memur maaşları arasındaki makas giderek açılmaktadır. Kamu kesiminde ortalama net işçi ücretleri ortalama memur maaşının 2.97 katıdır. Kamudaki ücret adaletinin sağlanması için yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır. Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanmaması nedeniyle 730 YTL olması gereken en düşük memur maaşı, bugün 541 YTL'de kalmıştır. Uzlaştırma Kurulu'nun bu güne kadar almış olduğu kararlar uygulansaydı, en düşük memur maaşı şimdikinden yüzde 35, ortalama memur maaşları ise yüzde 20 oranında daha fazla olacaktı. Uzlaştırma Kurulu'nun önceki yıllarda aldığı kararlar bizim kazanılmış haklarımızdır. Artışları ile memur maaşları kıyaslandığında, memur maaşlarının reel olarak yüzde 16.73 oranında eridiği görülmektedir. Son iki yıllık süreçte ortalama memur maaşı TÜFE oranında artsaydı, bugün 881 YTL olacaktı. Kamu çalışanlarının ücret sisteminde en düşük memur maaşı asgari geçim haddine çıkarılmalıdır. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezinin yaptığı çalışmalara göre çalışan tek kişinin asgari geçimi için gerekli tutar, 880 YTL'ye ulaşmıştır. Toplu pazarlık süreci içerisinde, kamu çalışanlarının haklarıyla ilgili olarak ihtiyaç ve beklentilere cevap verecek bir tutum içinde olunacağını siyasi irade duyurmuştur. Kamu çalışanları açıklamalar çerçevesinde bu duyarlılığı siyasi iradeden beklemektedir. Siyasi iradenin bu talepler karşısında hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır".

Bircan Akyıldız, 8 Ağustos 2005 tarihinden başlayarak, illerde basın kuruluşları ve siyasi parti il başkanlıklarının ziyaret edilerek, toplu pazarlık süreci ile ilgili desteklerinin alınacağını ve bilgilendirme çalışmaları yapılacağını bildirdi. 15 Ağustos 2005 tarihinde Ankara'da Toplu Sözleşme çadırı kurularak, basın açıklamalarının ardından toplu sözleşmeye katılacak heyetin Başbakanlık'a kadar uğurlanacağını anlatan Akyıldız, pazarlık sürecinin bu çadırdan takip edileceğini söyledi. 15-30 Ağustos 2005 tarihleri arasında şube başkanlarının topluca kurumları gezerek bildiri dağıtacaklarını ifade eden Akyıldız şöyle konuştu:

"15-30 Ağustos 2005 tarihleri arasında 'Her şeyi göze aldık' eylemleri gerçekleştirilecektir. Toplu pazarlık süreci sonrasında arzu edilen neticenin alınamaması durumunda da 'Her şeyi göze aldık' eylemlerinin dozu artırılarak, genel grev de dahil olmak üzere her türlü eylem gerçekleştirilecektir. Ülkenin dört bir yanından gelen bütün kamu çalışanlarının yasal temsilcileri olan il temsilcileri tüm bu kararların dışında genel başkanlara eylem ve etkinlikler konusunda tam yetki vermiştir. Türkiye Kamu-Sen'in milletimizi rahatsız edecek bir gerginliğin müsebbibi olmak gibi bir niyeti yoktur. Türkiye Kamu-Sen siyasi iradeden omurgalı siyaset beklemektedir. Ya olduğunuz gibi görünün; ya göründüğünüz gibi olun".

Akyıldız, basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in memurlara seyyanen zam yapılacağı açıklamalarının hatırlatılması üzerine Akyıldız, yapılan çalışmaları olumlu karşıladıklarını söyledi. Akyıldız, Bakan Şahin'in, "2006 kamu çalışanları için en avantajlı yıl olacak" sözlerine ise "Biz toplu görüşme masasında siyasetin ne kadar kıvrak olduğunu biliyoruz. Söylemlerden çok uygulamalar önemlidir. Söylemler bizim için önemli değildir. Umarım Bakan Şahin'in bu sözü yerine getirilir" karşılığını verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber