Reyhanlı'daki katliam bağıra bağıra geldi

Türkiye, 11 Mayıs 2013 Cumartesi günü Hatay'dan 3 dakika arayla gelen iki bombalı saldırıyla sarsıldı. Reyhanlı'da üç dakika arayla patlayan bomba yüklü araçlar 55 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açtı. Aradan iki yıl geçti ve Başbakanlık Teftiş Kurulu olayla ilgili raporunu açıkladı. Patlamanın üzerindeki sır perdesini aralayan rapor, korkunç gerçekleri gün yüzüne çıkarırken, failleri ve katliamda ihmali bulunanları açığı çıkardı.

MİT 7 ay önce uyardı

Rapor, tüm karanlık noktaları aydınlatıyor. Reyhanlı'daki bombalama eylemine dair hazırlığın, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından patlamadan 7 ay önce takibe alındığına yer veren rapor, elde edilen istihbaratın dönemin Hatay İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki Terörle Mücadele Müdürü, İstihbarat Şube Müdürü ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı Özcan Şişman ile paylaşıldığını ancak yetkililerin MİT'in uyarılarını dikkate almayarak 55 canın yitirilmesine yol açtıklarını ortaya koyuyor. İlk olarak 23 Ekim 2012 tarihinde yani Reyhanlı patlamasından 7 ay önce MİT, Hatay İl Emniyet Müdürlüğü'ne istihbarat notu gönderdi. Not, Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı muhafızları yetkilisi olduğu ve Suriye İstihbarat mensupları ile bağlantısının bulunduğu anlaşılan Suriye vatandaşı Abu Firas kod adlı Anas Asalieh'in Suriyeli muhalif subayların barınmakta olduğu Hatay Apaydın Çadır Kenti'ne yönelik adam kaçırma, eylem ve benzeri planlamalar içerisinde olduğu, söz konusu eylem planlamaları kapsamında T.C. vatandaşları Murat Özdeş ve Mahmut Küçükavcı ile görüşmeler yapıldığı bilgisini içeriyordu.

OPERASYON ENGELLENDİ

İlk istihbarat paylaşımından sonra yeni bilgiler de sunan MİT 9 Şubat 2013'te Emniyet'e, patlayıcıların alınacağı yer hakkında da bilgi verdi. Bombalı eylem için patlayıcı madde ve patlayıcı uzmanı tedarik edilmesi hususunda Anas Asalieh ile irtibatlı Murat Özdeş'in, Suriye'ye giderek anlaşmalar yaptığı bilgisi paylaşıldı. Hatay Emniyeti Terörle Mücadele Müdürü ve Hatay MİT Müdürü arasındaki koordinasyon toplantısında Suriye vatandaşı bir muhbirin üzerine dinleme için alet yüklenmesine karar verildi. Teknik imkanları daha iyi diye Hatay Emniyeti İstihbarat Şubesi'nden destek istendi ancak "MİT ve Terörle Mücadele işbirliğinde yürütülen çalışmaya dahil ve müdahil olmayız" cevabı alındı.

BAŞSAVCI DİNLEMEDİ

MİT'le ortak operasyona hayır' denmişti. Ancak operasyonun yapılması gerekiyordu. MİT Adana Bölge Müdürü, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Özcan Şişman'ı bizzat ziyaret ederek konunun önemini arz etti. Savcı Şişman, şüphelilere dair "ellerinde somut silah-patlayıcı malzeme bulunmaması nedeniyle beklenen neticenin alınmayacağı" gerekçesiyle işlerine karışılmamasını da söyleyerek MİT'in operasyon teklifini ret etti. Hatay Emniyet Müdürlüğü ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı, MİT'in giriş yapacak bombalı araçların plakalarının dahi belli olduğu bilgisine rağmen saldırganların, Türkiye'ye girişlerini engellemedi. Bombalı araçlar, Yayladağ Kara Hudut Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı ve 13:37'de o korkunç patlama gerçekleşti.